Kalem
Her halükarda dostumuzdur kendisi
Kağıda dökendir kara düşüncelerimizi
Koyu mürekkebiydi duygularımızın tarifi
Asla olmazdı ne gündüzü ne de gecesi
Uyanırsın insanın elinde
Dile dökersin söyleyemediğimizi
Kelimeler ezberinde
Öğretirsin yanımıza bilmediğini
Mektupta kavgaya barış dersin
Savaşlar halledilir ordusuz
Gazetede haberdar edersin
Kağıtta yazı olarak buluruz
Ama artık unutur olduk biz seni
Yerini aldı teknoloji esintisi
İnsanlar senin değerini unutsa da
Sen bizim yoldaşımızsın hala
Belki ama bir zaman
Kaybolacak bu dünyadan
Tarihte önem kaplayan
Geleceği de mi imzalayan
Kalem
-NE ZAMAN -
Biz ler değilmiyiz toprağın kokusu nu seven ,
Kucaklamak yerine korkan ve vaz geçen .
Dolusu variken ,
Boşu kucaklayan .
Aşkı bulduk tamam da ,
Elimize yüzümüze bulaştırmadık mı ?
Sıra nede peki ?
Cennet i istiyoruzda , Ne yaptık tatmak için ?
Yaz mürekkep yaz !!
Bulaş sayfalara lekeler bırak !
Bende tükeneceğim senin gibi .
Yanlış yaşadım belki demi ,
Yaz kalem yaz !!!
Günn yeniden doğacak .
BİRKAN ÇAKIR
Acı Gerçekler
Açık olacağım
Bana ne oldu bilmiyorum
Nerede o tutku dolu adam bilmiyorum
Tedavi diyorlar buna
Ben kendimden oluyorum
Hissetmek güzel bir şey belki de
Anlatmakmış benim olayım
Şiirlerim hislerimden gelmiyormuş
Duygularım düşünceymiş meğer
Hissetmiyormuşum
His dediğim şey ilüzyonmuş
Şimdi ilaçlarla kör olmuşum
Hislerime nankör olmuşum
Beynim bi bavul gibi
Tıka basa dolu
İçinde binlerce
Yüz binlerce cevapsız soru
Onlarca şüphe ejderhası
Tilkilerden meclisler
Anlatılmamış hikayeler
İçine içine atılmış
Acı şeyler
Beynim bi davul sanki
Çalıyor sürekli, sessiz sessiz
İçimde bir çığlık var
Yankısı algımı aştı
Bağırıyorlar
Sisli sisli
Şimdi körüm
Nankörüm
Acı veriyor bana yaşamak
Yaşamak demiyorum ben buna
"bir canlıya antidepresan vermek
Onu yaşarken öldürmektir" demişti
Arkadaşın biri
Yaşamak demiyorum ben buna
Başka çare yoktu
Düştüm bu çukura
Acı vermiyordu hissetmemek
Farkına varana dek
Şimdi acı veriyor hiç olduğunu bilmek
Hiç olmak
Hislerimi kimden satın aldım
Bilmiyorum hangi rüyaya daldım
Bilmiyorum kaç tane koyun saydım
İnsandım ben, gerçek bir insandım
Şimdi hissetmiyorum
Şiir okumaktan korkuyorum
Bencilce bir tutum, biliyorum
Kalemimden üç beş şey çıkıyor
Belki bilincimin altından çıkan tozlardır
Bunlar belki haykırışların fısıldanışıdır
Depresyondayım, bahanem hazır
Acı bir gerçek var olmak
Acı veriyor muydu ki yok olmak?
Acı bir gerçek mi hissiz yaşamak?
Hissiz yazmak?
Nefeslerimde yandı
Kitabım sende kaldı
Okumayı özledim ben, okuyamıyorum
Küçük hasta bir çocuğum şimdi
Hissiz kalmaya doyamıyorum
Ayracım avuçlarında, seninle ayırdım
Hayatımı
Kitabım sende kaldı
Okumayı özledim ben, okuyamıyorum
Zor geliyor anlamak şiirleri şimdi
Hissiz kaldım, kafamı bulamıyorum
Ayracım hediyem sana
Seninle ayırdım, hayatımı
Kalemim bende
Her sayfa, her satır, her nokta ve her hece
Nefesine addedilmiş bin bir gece
Duyulmamış binlerce cümle
Yüzlerce karalanmış peçete
Sende kaldı hepsi sende
Kitabım sende kaldı
Peyamiyi özledim ben, genç, hasta peyami
Aşkta ve hayatta hem samimi hem acemi
Boşa yazıyorum ben, boşa soluduğum gibi
Dimi
Söyle Peyami
Söyle ki sarsın tutku şu saçma alemi
Kitabım sende kaldı
Hasta küçük bir çocuğum şimdi
Okumayı beceremiyorum
İlerleyemiyorum senden ileri
Hayalim yarım kaldı
Sana on kitabım vardı
Hayalin derinliklerinde
Yalanların beni sardı
Ve leyla ile mecnun
Nefeslerimde yandı
Yetirdiklerimiz
Yaralı bir gülüşten
Çilekeş bir sevdaya döndü
Ne ayakta kalabildim
Ne de huzur dolu
Evinin karşısındaki
Söğüt ağacının altında bekleyişler
Yağmurda bile üşümeksizin
Yaralı bir gülüşten
Derin bir sevdaya yelken açış
Hatırladın mı siyah telli defteri
Galiba o defter en son bizde kaldı
Şimdi kâğıtlar kalemler ve mutluluklar
Hep telefonlarda saklı