Kalem
Her halükarda dostumuzdur kendisi
Kağıda dökendir kara düşüncelerimizi
Koyu mürekkebiydi duygularımızın tarifi
Asla olmazdı ne gündüzü ne de gecesi
Uyanırsın insanın elinde
Dile dökersin söyleyemediğimizi
Kelimeler ezberinde
Öğretirsin yanımıza bilmediğini
Mektupta kavgaya barış dersin
Savaşlar halledilir ordusuz
Gazetede haberdar edersin
Kağıtta yazı olarak buluruz
Ama artık unutur olduk biz seni
Yerini aldı teknoloji esintisi
İnsanlar senin değerini unutsa da
Sen bizim yoldaşımızsın hala
Belki ama bir zaman
Kaybolacak bu dünyadan
Tarihte önem kaplayan
Geleceği de mi imzalayan
Kalem
Metanet
Günler geçti hala kızgındım
Bir arkadaşı daha hiçe saymıştım
Duygularımın yanaştığı bir rıhtım bombalandı
Yıkıldı hayallerim sadece kırıntısı kaldı
Anlamıyorum bu sahte sevgiyi artık
Dost dediğiniz adamı öncesinde tartın
Çocukluk arkadaşlığım ellerimden kaydı
Çok alttan aldım oda hakettiğini aldı
Zamanında kardeş dedim sorunlarını çözdük
O nun yaptığı ise aç gözlülük
Biz haklı değildik sanki o kraldı
Bir anlık sinirle gözlerim karardı
Doğru dürüst anlatsaydı yardımcı olurdum
Ona kardeş dedim kardeşlikte bir uyum
Gerekliydi herkesin bildiği bir durum
Aslını bilmeden konuşmayın durun
Nasıl güvenebilirim artık senin bu lafların huyun.
Duygularımın uğradığı tecavüz
Üzgünüm sana romantik yüzümü gösteremiyorum
Duygularımdan mahrumum, intikam da istemem
Ben öyle acıya gelemem, birine acı çektirmek acısına
Acısızlığa varım, duygusuzluk bile olsa, acısızlık iyi geliyor
Hislerim elimden alınmış gibi hissediyorum dediğim zamanlar…
İşte o zamanlar en çok hissettiğim zamanlarmış
O kadar çok hissetmişim ki, hislerim overload yapmış
Algımı aşmış
Şimdi aşacak bir algı limitim de yok
İlaçlarım sağolsun, algımı da aldı
Ben verdim daha doğrusu, gönüllüydüm, bu deneye kobaydım
Şizofrenik bir olaydım, çok seviyordum bu yüzden kolaydım
Kiminin gözüne kuzu kiminin gözüne kurttum, ama basit bir saraydım
Ruhsuz bir adam oldum, hissiz, duygusuz, göz yaşı dökemeyen bir adam
Ağlamayı beceremeyen ve bunları istemeyen bir adam
İnsanlar, işte bir insan bir insana daha büyük nasıl bir kötülük
Nasıl bir ihanettir bu
Oyuncağını almak çocuğun elinden güzeldi
Duygularımın uğradığı tecavüz… güzeldi!
Acı Gerçekler
Açık olacağım
Bana ne oldu bilmiyorum
Nerede o tutku dolu adam bilmiyorum
Tedavi diyorlar buna
Ben kendimden oluyorum
Hissetmek güzel bir şey belki de
Anlatmakmış benim olayım
Şiirlerim hislerimden gelmiyormuş
Duygularım düşünceymiş meğer
Hissetmiyormuşum
His dediğim şey ilüzyonmuş
Şimdi ilaçlarla kör olmuşum
Hislerime nankör olmuşum
Beynim bi bavul gibi
Tıka basa dolu
İçinde binlerce
Yüz binlerce cevapsız soru
Onlarca şüphe ejderhası
Tilkilerden meclisler
Anlatılmamış hikayeler
İçine içine atılmış
Acı şeyler
Beynim bi davul sanki
Çalıyor sürekli, sessiz sessiz
İçimde bir çığlık var
Yankısı algımı aştı
Bağırıyorlar
Sisli sisli
Şimdi körüm
Nankörüm
Acı veriyor bana yaşamak
Yaşamak demiyorum ben buna
"bir canlıya antidepresan vermek
Onu yaşarken öldürmektir" demişti
Arkadaşın biri
Yaşamak demiyorum ben buna
Başka çare yoktu
Düştüm bu çukura
Acı vermiyordu hissetmemek
Farkına varana dek
Şimdi acı veriyor hiç olduğunu bilmek
Hiç olmak
Hislerimi kimden satın aldım
Bilmiyorum hangi rüyaya daldım
Bilmiyorum kaç tane koyun saydım
İnsandım ben, gerçek bir insandım
Şimdi hissetmiyorum
Şiir okumaktan korkuyorum
Bencilce bir tutum, biliyorum
Kalemimden üç beş şey çıkıyor
Belki bilincimin altından çıkan tozlardır
Bunlar belki haykırışların fısıldanışıdır
Depresyondayım, bahanem hazır
Acı bir gerçek var olmak
Acı veriyor muydu ki yok olmak?
Acı bir gerçek mi hissiz yaşamak?
Hissiz yazmak?
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Hiç böyle şaşırmamıştım zihnime
Meğerse kalbime dokunanmış zihnim
Alışamıyorum bu yeni, saf, salak bedene
Bir karmaşa içerisinde yüzmekteyim
Anlaşılmam mümkün değil, çelişkideyim
Hislerimi nasıl tarif edeyim, nasıl becereyim
Bilmiyorum, kıskanıyorum inananları
Kıskanıyorum toz pembe masallara kananları
Özlüyorum eski halimi, acı çekse de yaşayan beni
Acı denizinde yüzmek benim işim olmuştu
Oradan istifa edince hissizlik boşluğu diye bir şey oluştu
Kafamda ki tilkiler kalbimi unuttu
Ejderhalarla birlikte zihnimi esir tuttu
Nasıl anlatabilirim ki kendimi, eminken anlaşılmamaktan
Niye yazıyorum ki bu tonla heceyi
İşim ne, bıktım gerçeklerden saklanmaktan
Apaçık oluyorum kendime, "sevmiyorsun onu" desem de
Bir illüzyon vuruyor alnımdan, sancıyla kalbimde
Bir isim gitmiyor aklımdan, iki hece dilimde
Ben bıraksam da onu, bırakmıyor geçmişim, peşimde
İşte öyle bir ihtilaf sardı varlığımı
Doğruyu bilmekti yegane niyetim
Doğruyu bilince benden bana ben kaldı mı?
Doğru dediğim şeyle varlığımı yeni bir illüzyon sardı mı?
Nereden baksan cinayet, tek eksik ceset
Ben şuursuzca, ruhsuzca satırları yazarken
Sen okuyucu, nasıl beceriyorsun hissetmeyi
Benim duygularım yok içimde diyorum
Sen duygulanıp, "çok duygusalsın, boş ver" diyorsun
Bilmiyorum, basit işte
Duyguları zihnimle taklit ediyorum
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Sadece ruhumu terk ediyorum
Evet bir yanım ilaçlı, ne diyeceğini şaşırmış
Aklımda ki ejderhalar tilkileri kaçırmış
Diğer yanım hasta, aklı fikri yasta
Duyguyu bıraktım ben, iki arka sokakta
Evet bir yanım ayık geziyor, her adımda düşüyor
Eksik tilkiler fazla ejderler, beni benden ediyor
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Kör oluyorum ufukta
Öyle bir şey ki bu, umutsuz kalıyorum soğukta
Ama beceremiyorum, ölmüyor içimde ki o çocuk!
Bir algı oyunu bu yaşam dedikleri
Boşa gidiyor her gün ektikleri…
İsmail Abi Gibiydim
Aşka gözü kapalı sarılırken vurulmuşsun
Gözünü açmaya kalkma, ceket yok soyulmuşsun
Acılı bir müjdem var sana balık gözlü dostum
Artık sömürülecek duygularından mahrumsun
İsmail abi gibiydim
Gönlünden çıkanı duyamazken kimse
Ben pullu ceketle sevdim
Her seven giymişti dikenli elbise
Gelirsin diye bekledim
Sende herkes gibi giderken gülümse
Gönlüme yaptım bi devrim
Paslansa da durmam olmuş beynim şase
Ağzından çıkanla kulağının duyduğunun tuttuğunun aynı yerde kesişmesine rağmen
Neamiş?
Aşık sensin be!
Pis aşık!
Bi de aşık diyor utanmadan…
https://youtu.be/q2QVPxBghGY