-AŞK-
Baksan görünmez.
Atsan gitmez.
Sol tarafında pıt pıt atan kalbin bile acır .
Varlığıyla çok şey kattığını sandıkların ,
Gidince ölümü tattırır.
Üç harfe sığdırmış insan,
Aşk demiş oysa.
Ucundan tutan olmayınca
Taşınmıyor aslında.
Ne yazık ki, bu kelime için hiçbir açıklama bulunamadı. Bu konuda bize yardımcı olmak ister misiniz?
Baksan görünmez.
Atsan gitmez.
Sol tarafında pıt pıt atan kalbin bile acır .
Varlığıyla çok şey kattığını sandıkların ,
Gidince ölümü tattırır.
Üç harfe sığdırmış insan,
Aşk demiş oysa.
Ucundan tutan olmayınca
Taşınmıyor aslında.
Başarının temeli fedakarlık demiştiler.
Dokunaklı yalnızlığım ve zarflara sakladığım mektuplarım.
Senden geri kalan her zaafım .
Sen ve anılarım.
Zoraki bir valize sıkıştırıp ,
Karşılayanı olmayacak bir adrese sürgün etmek istiyorum hepsini.
Pisisine kaybetmek istiyorum hepsini.
Başarının temelinde fedakarlık.
Senin üzerinde ahlaksızlık var .
Ey yüreğimin yücelttiği sen .
Aklının ucundan bile geçemezken onun.
Kendi uçurumlarında süzülüyorsun .
Emektar defterim.
Direncin kalmadı sende fire verdin.
Küçücük kadehe kocaman hayat sığmaz.
Taşar tabi papatya kokun sayfalardan.
Bundan öte fedakarlık olmaz.
Birkan Çakır
Başarının temeli fedakarlık demiştiler.
Dokunaklı yalnızlığım , ve zarflara sakladığım mektuplarım.
Senden geri kalan her zaafım .
Sen ve anılarım.
Zoraki bir valize sıkıştırıp ,
Karşılayanı olmayacak bir adrese sürgün etmek istiyorum hepsini.
Pisisine kaybetmek istiyorum .
Başarının temelinde fedakarlık.
Senin üzerinde ahlaksızlık var .
Ey yüreğimin yücelttiği sen .
Aklının ucundan bile geçemezken onun.
Kendi uçurumlarında süzülüyorsun .
Emektar defterim.
Direncin kalmadı, sende fire verdin.
Küçücük kadehe kocaman hayat sığmaz,
Taşar tabi papatya kokun sayfalardan.
Bundan öte fedakarlık olmaz.
Birkan Çakır
Maziye savrulmuş bir ev
Birçok ömür
Birçok hikâye
Ve birçok her şey
Tüm matemlerin hasretindeyim
Havuz kenarındaki veranda
Verandanın ucundaki yadigar çınar
Verandada tahta mavi masa
Etrafında koşuşmacalar
Sabah güneş doğuşunda kahvaltı
Konuşmalar ve birçok her şey
Sögütte rüzgârın salınması
Hasret akşamları
Kırık lambada yanan ışığın sönmemesi
Maziye savrulsa da bitmeyen gitmeyen yitmeyen birçok anılar
Kaybolmuş olsa da her şey oturup bir köşede izliyorum..
Bir kül yığını kalbimde, sönmüş bir ateş,
Senden bana kalan, yalnızlığın koyu lekesi.
Sokak lambalarının altında, yağmurlu gecelerde,
Arayışımın sonu, Bana bıraktığın o senle yürüdüğümüz yolu,
Sevginin kırıntıları, parmaklarımın arasında,
Aklımdasın ve dilimin ucunda,
Unutmaya çalışsam da, kalır izleri kazıda.
Toplumun kalabalığında, kaybolmuş bir anda,
İnsanlık denen sahnede, yalnızım ben burada.
Soruların yükü altında, eziliyor omuzlarım,
Nedenler, sonuçlar, karmaşık bir labirent.
Umut kırıntıları arıyorum karanlık odamda,
Belki bir gün çıkarım bu çıkmaz sokaktan.
Senden kalan, bir yudum acı, bir damla tatlı,
Hayatın karmaşasında, kaybolmuş bir anı.
Belki bir gün bulurum, aradığım mutluluğu,
Belki o gün, seninle bir olur bu yalnızlığı.
Kurtarır bana bıraktığın sensizliği,
Gönlümdeki uğultu ve sensizliğim.
Birkan ÇAKIR
Bir yanlışlık var umutta,
Gerçeğe kafa tutan ve ondan uzak olan,
Görünmez bir cevher gibi sarar kâinâtın dört kanadını,
Heybetli bir ateşe uzatır ipi,
Kimin tutmaya gücü yeter o ateşi,
Döner dururuz etrafında núra boyamış kendini.
Fark etmez yakar gönülleri,
İsi kaplar Allah'ın sana verdiği cevheri,
Kör eder ilmini,
Yanar durur bir yokuşun ucunda,
Dumanı yok, eksik bir şeyi var gibi,
Sen o sarp yokuşu bilir misin ?
Núra boyanır yanına çağırır,
İnsanım ben affedemem yanarım,
Ben azat edemem o köleyi.
O köledir ki secdeyi bana sandı,
Benim takvam Allah'a dır,
Allah affetsin, o en iyi azad edendir.
Herkes kendi kölesini affetsin ,
Boyanma bir daha núra,
Çıkamam bir daha Tûr’a,
Birkan Çakır
Emrolunduğu üzere geldim,
Devr eyledim âteşin etrafında tavaf ettim.
Sabrettim ilimdir sabrettim,
Sabır dahi yakar âdemi ânı fark ettim.
Mest eyledim başımı ak ettim,
Sandım ki cennettir yattım önünde halt ettim.
Kafamın üzerine çöktü kâinat mahvoldum,
Emrolundu bir davet, çıktım Tûr'a gayb ettim.
Âzâd ettim gül ektim diken biçtim,
Nerede candaki cân kaybettim.
Cânı câna nakşetti,
Yanar içim cennet, kölesi oldu nefsim,
İstedikçe verdi şükrettim.
Doymak bilmedi nefs yaktıkça yaktı beni,
Âb-ı hayâttan aktı zaman içtim kana kana,
Kim kattı seni bu câna duruyorum şimdi yasağın başında,
Tatsam mı ucundan bir daha, cenneti semâ her şey mi mübâh.
Seyr-i âlem de mi devâ, bilmedim bilemedim.
Tatmak mı sınav, tatmamak mı günah?
Bilmedim bilemedim yardım et Allah.
Elhamdülillah.