Üye olmanızın faydaları
  • Kendi şiirlerinizi yayınlalıyınız
  • Özel faaliyetlerden haberdar olun
  • Takip ettiğiniz yazarlardan haberler alın
  • ve çok daha fazlası...

Giriş Yap

Şifrenizi sıfırlayın Kayıt olun

Şifrenizi sıfırlayın

Kayıt olun

Raporu bildir

öcü

Düzeltme yap

Anlamı

(çocuk dilinde) Umacı.

Kafiye

Daha fazla Kafiye bul

son 3 harf uygun

son 2 harf uygun

Metanet

Günler geçti hala kızgındım
Bir arkadaşı daha hiçe saymıştım
Duygularımın yanaştığı bir rıhtım bombalandı
Yıkıldı hayallerim sadece kırıntısı kaldı

Anlamıyorum bu sahte sevgiyi artık
Dost dediğiniz adamı öncesinde tartın
Çocukluk arkadaşlığım ellerimden kaydı
Çok alttan aldım oda hakettiğini aldı

Zamanında kardeş dedim sorunlarını çözdük
O nun yaptığı ise aç gözlülük
Biz haklı değildik sanki o kraldı
Bir anlık sinirle gözlerim karardı

Doğru dürüst anlatsaydı yardımcı olurdum
Ona kardeş dedim kardeşlikte bir uyum
Gerekliydi herkesin bildiği bir durum
Aslını bilmeden konuşmayın durun
Nasıl güvenebilirim artık senin bu lafların huyun.

Akıllanmayan Çocuk

Hala çocukmuşum gibi geliyor
Yetiştiremediğim karakterlerim var
Koskocaman da olsa dünya bana dar
Hayalleri olan bir adamım ben umutlarıyla yaşayan
Her sabah aynaya bakınca afallayan
Bir çocuğum ben, kafası kolay karışan
Hala oturmamış karakterimle yürüyorum
Arada derede gezen kişiliğimle
Sorulara bilmiyorum diye cevap verişimle
Kimliksizliğe bürünmüş kimliğimle
Hala büyümedim ben, safım, şaşkınım
Beş sene sonra olgunlaşırım herhalde
Alışırım gözlerimi açmaya yalan dünlere
Alışırım yalan söyleyip yalandan gülmeye
Alışamadım ama olsun, alışırım
Hala çocuğum ben, peri masallarına inanan
Leyla ile mecnunu gerçek sanan
Aşk fantazilerine kanan
Hala çocuğum ben
Akıllanmayan
Hiçbir şeye inanasım yok, karmaya mesela
Ne anlamı var ki, hep tutarsızım hep tutarsız
Carpe dieme kavuşacak karakterim
Bir eda ve bir veda ile yaşayacağım
Mesela ruha enerjiye yeterince inandım
Saf olan "şey"in varlığına delalet aradım
Yılmadım, yılmadım ama, yılmak istiyorum
Hala çocukmuşum gibi geliyor
Çocuk olduğunu anlayınca büyümüyor insan
Çocuğum hala, şaşkın, sekiz yaşında
Umutları olan, hayalleri olan, masumluğa inanan
Şaşkın bir çocuktan fazlası değilim
Sadece biraz kirlenmiş bedenim

Duygularımın uğradığı tecavüz

Üzgünüm sana romantik yüzümü gösteremiyorum
Duygularımdan mahrumum, intikam da istemem
Ben öyle acıya gelemem, birine acı çektirmek acısına
Acısızlığa varım, duygusuzluk bile olsa, acısızlık iyi geliyor
Hislerim elimden alınmış gibi hissediyorum dediğim zamanlar…
İşte o zamanlar en çok hissettiğim zamanlarmış
O kadar çok hissetmişim ki, hislerim overload yapmış
Algımı aşmış
Şimdi aşacak bir algı limitim de yok
İlaçlarım sağolsun, algımı da aldı
Ben verdim daha doğrusu, gönüllüydüm, bu deneye kobaydım
Şizofrenik bir olaydım, çok seviyordum bu yüzden kolaydım
Kiminin gözüne kuzu kiminin gözüne kurttum, ama basit bir saraydım
Ruhsuz bir adam oldum, hissiz, duygusuz, göz yaşı dökemeyen bir adam
Ağlamayı beceremeyen ve bunları istemeyen bir adam
İnsanlar, işte bir insan bir insana daha büyük nasıl bir kötülük
Nasıl bir ihanettir bu
Oyuncağını almak çocuğun elinden güzeldi
Duygularımın uğradığı tecavüz… güzeldi!

Ağlarım

Bana güzel şeyler hissettirme

Sen de insansın

İhanet edersin

Yalan söylersin

Ve gidersin

Ben de insanım

Özlerim

Bana güzel şeyler söyleme

Bir gün söylediğin tüm güzel şeyleri

Çöpe atarsın

Ben de seni yargılarım

Çünkü söylediğin her şeye inanırım

Bana hiçbir şey vaad etme

Beklerim

Kirletiriz sevgiyi, bir şey beklemeyelim

Beklentisiz sevmek en güzeli

Çok sevişmeyelim



Mesela beni kendine bağlama

Çünkü insansın, gidersin ya

Mahrum bırak beni nimetlerinden

Alışırım sana

Yanarım sen gidince

Yanarım yıllarca

İnsanım ben, ahmak bir insan

Alışırım dudaklarına



Mesela bana öyle bakma

Yılan gibi bakma bana, çok severim seni

Çok seversem, çok yanarım ben

Çok yanarsam, umursamazsın

Giden umursamaz

Kalan ağlar

Sen gidersen ben ağlarım

Ben ağlayınca annem ağlar

Annemi üzme

Bunu bana yapma



Mesela bana masal okuma

Çünkü ben aptal bir çocuğum

Çünkü sen insansın, kandırırsın

Ben seni kanatsız melek sanıp

Her yalanına kanarım

Çünkü insanım ben, yanılgıdan ibaret

İnsan kadarım

Sonra sen değişince, gitmiş olursun

Senden bana kalan, hatıralar olur

Ben o zaman yanarım

Ben yanarsam, gökyüzü ağlar

Gökyüzü ağlayınca dünya yanar



Kısaca söylüyorum, sevme beni

Gerçekten seviyorsun sanarım

Ağlarım



Nefeslerimde yandı

Kitabım sende kaldı

Okumayı özledim ben, okuyamıyorum

Küçük hasta bir çocuğum şimdi

Hissiz kalmaya doyamıyorum

Ayracım avuçlarında, seninle ayırdım

Hayatımı



Kitabım sende kaldı

Okumayı özledim ben, okuyamıyorum

Zor geliyor anlamak şiirleri şimdi

Hissiz kaldım, kafamı bulamıyorum

Ayracım hediyem sana

Seninle ayırdım, hayatımı



Kalemim bende

Her sayfa, her satır, her nokta ve her hece

Nefesine addedilmiş bin bir gece

Duyulmamış binlerce cümle

Yüzlerce karalanmış peçete

Sende kaldı hepsi sende



Kitabım sende kaldı

Peyamiyi özledim ben, genç, hasta peyami

Aşkta ve hayatta hem samimi hem acemi

Boşa yazıyorum ben, boşa soluduğum gibi

Dimi

Söyle Peyami

Söyle ki sarsın tutku şu saçma alemi



Kitabım sende kaldı

Hasta küçük bir çocuğum şimdi

Okumayı beceremiyorum

İlerleyemiyorum senden ileri

Hayalim yarım kaldı

Sana on kitabım vardı

Hayalin derinliklerinde

Yalanların beni sardı

Ve leyla ile mecnun

Nefeslerimde yandı

Bu ağrı

Hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor

Kalbimde ki bu ağrı

Ağır geliyor

Bi de hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor

O sevgiliye bu çağrı

Çağır, san ki geliyor

Hiç susmayacakmış gibi geliyor

Aklımda ki bu sesler

Gibi geldiği kadar da gitmiyor hiçbir şey

Hiçbir şeyden kalıyor biraz bana

Hiçbir şey gelmiyor

Hiç dinmeyecekmiş gibi geliyor

Bu susuzluk bu sancı

Hiç sönmeyecekmiş gibi geliyor

Bu alev, doldur hancı!

Doldur ki hararetimiz alsın

Her yudumda ruhumuz daralsın

Gibi geldiği kadar da gitmiyor hiçbir şey

Hiçbir şeyden kalıyorum kendime

Hiçbir şey olamıyorum

Her şey olmaktan bu yana

Asla bitmeyecekmiş gibi olan bu ağrı

Kalbimde bir çocuğun cesedi

Aklımda ki cinlerin hasedi

Hiçbir şey, hiçbir şey!

Ölmüyor içimde ki o çocuk

Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı

Hiç böyle şaşırmamıştım zihnime

Meğerse kalbime dokunanmış zihnim

Alışamıyorum bu yeni, saf, salak bedene

Bir karmaşa içerisinde yüzmekteyim

Anlaşılmam mümkün değil, çelişkideyim

Hislerimi nasıl tarif edeyim, nasıl becereyim

Bilmiyorum, kıskanıyorum inananları

Kıskanıyorum toz pembe masallara kananları

Özlüyorum eski halimi, acı çekse de yaşayan beni

Acı denizinde yüzmek benim işim olmuştu

Oradan istifa edince hissizlik boşluğu diye bir şey oluştu

Kafamda ki tilkiler kalbimi unuttu

Ejderhalarla birlikte zihnimi esir tuttu

Nasıl anlatabilirim ki kendimi, eminken anlaşılmamaktan

Niye yazıyorum ki bu tonla heceyi

İşim ne, bıktım gerçeklerden saklanmaktan

Apaçık oluyorum kendime, "sevmiyorsun onu" desem de

Bir illüzyon vuruyor alnımdan, sancıyla kalbimde

Bir isim gitmiyor aklımdan, iki hece dilimde

Ben bıraksam da onu, bırakmıyor geçmişim, peşimde

İşte öyle bir ihtilaf sardı varlığımı

Doğruyu bilmekti yegane niyetim

Doğruyu bilince benden bana ben kaldı mı?

Doğru dediğim şeyle varlığımı yeni bir illüzyon sardı mı?

Nereden baksan cinayet, tek eksik ceset

Ben şuursuzca, ruhsuzca satırları yazarken

Sen okuyucu, nasıl beceriyorsun hissetmeyi

Benim duygularım yok içimde diyorum

Sen duygulanıp, "çok duygusalsın, boş ver" diyorsun

Bilmiyorum, basit işte

Duyguları zihnimle taklit ediyorum

Ölmüyor içimde ki o çocuk

Sadece ruhumu terk ediyorum



Evet bir yanım ilaçlı, ne diyeceğini şaşırmış

Aklımda ki ejderhalar tilkileri kaçırmış

Diğer yanım hasta, aklı fikri yasta

Duyguyu bıraktım ben, iki arka sokakta

Evet bir yanım ayık geziyor, her adımda düşüyor

Eksik tilkiler fazla ejderler, beni benden ediyor

Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı

Kör oluyorum ufukta

Öyle bir şey ki bu, umutsuz kalıyorum soğukta

Ama beceremiyorum, ölmüyor içimde ki o çocuk!



Bir algı oyunu bu yaşam dedikleri

Boşa gidiyor her gün ektikleri…

Leğen

Leğende yıkandığım zamanları hatırlıyorum...

Ne güzeldi.

Sobada ısınmış su, kaynar olurdu.

Leğen maviydi, salonun ortasında dururdu.

Dalin kokmadım hiç, sabun gözümde kururdu.

Isınamadım sensiz ben, göz yaşlarım kururdu.

Su tenimde soğurdu.

Tırnaklarımı keserdi annem.

Kese yapardı bana.

Parmaklarımın ucu kan olurdu.

Tenimden siyah kir çıkardı.

Derim soyulurdu.

Ne de güzeldi o su.

Tenim de soğurdu.

Ne de güzeldi sabun kokusu.

Köpük gözümü vururdu.

Gözümü bulurdu.

Sıcak olurdu su, tenim de soğurdu.

Kaynar diye ağlardım, gözümün yaşı bağrımı yakardı.

Tırnak makası dururdu.

Onu beklerdim, gölgesi kocaman olurdu.

Parmaklarımı keserdi, canım yanardı.

Dünya dururdu.

Dışarıda yağmur yağardı.

Yağmur bitince annem yağmur kesildi derdi.

Sular giderdi, sular kesildi derdi.

Elektrik giderdi, elektrik kesilirdi.

Kocaman bir bıçak dünyanın ortasında dururdu.

Elektriği keserdi.

Gökyüzünde dururdu.

Yağmuru keserdi.

Suyu keserdi.

Sular dururdu.

Ne de yağmurlar yağardı, seller kudururdu.

Selde kaybolmuştu terliğim.

Eşi çöpü bulurdu.

Bulut olurdu gözlerim.

Yer yüzü olurdu o eski halı.

Duvarda dururdu gece lambası.

Gece lambası olurdum.

Uyurdum.

Tırnak makası kanımı akıtırdı.

Annem kese yapardı.

Lifimiz yoktu.

Ama sabun gözümde dururdu.

Sabundu.

En güzel koku sabundu.

Çocuktum.

Annem günde 2 kere yıkamıştı beni.

Balkonumun karşısındaki araziye ateş atmışlardı.

İs olurdu üstüm, annem sinirden kudururdu.

Anneme bağırırdım.

"Anne!" derdim balkonda dururdu.

"Reçelli ekmek at!" diye bağırırdım.

O ekmek nerede şimdi.

Şimdi olsa karnımı doyurmazdı belki.

Belki gözümü doyururdu.

Güneş gökte dururdu.

İnşaatta amcalar küfür eder dururdu.

İlk helikopter gördüğüm günü hatırlıyorum.

Helikopter kocamandı.

Kepçeleri izlerdik.

Üstüm batardı, annem vururdu.

Terlik fırlatırdı, ona sarılırdım.

Terlik dudağımı kanatırdı.

Dudağım annemin olurdu.

Öperdi geçerdi.

Şimdi kalbime hançerler yiyorum.

Öpülecek gibi değil.

Ölümün önüne eğil.

Her rüyada ölürdüm.

Yaşarken değil.

Bir hataydı

Belki de bir hataydı yirmi bir yıla

Yirmi birinci yüz yılı sığdırmak

Belki de hataydı "seni seviyorum"a

"Yüz yıl oldu seni görmeyeli"yi eklemek



Kimine göre aptal bir çocuğum

Kimi der ergenlikten çıkamadım

Kimine göre yürüyen bir ceset

Kimi der bi türlü kendim olamadım

Kimine göre yirmi bir yıllık çınar

Kimi der bu çocukta bi şeyler var

Kimine göre iki yüzlü bir adam

Kimi der "değişime açık olmak" güzel



Belki de bir hataydı

Yirmi birinci asırda

Yirmi bir yaşında olmak

Belki de bir hataydı şu yanlış çağda

Güzele güzel demek, aşık olmak

Kesinlikle bir hataydı

Kula kul olmak!



Kimine göre dün vardım yarın yokum

Kimi der her şeye vardır çözüm

Kimine göre hayat çok kolay, lokum

Kimi der ben bu oyunu bozarım, yokum

Kimine göre içmeden de sarhoşum

Kimi der yirmi bir yıl ve bom boşum

Kimine göre boş işlerle doluyum

Kimi der "bu yolun yolcusuyum"



Belki de bir hataydı var olmak

Seçim değil ama seçim olmuş yok olmak

Belki de bir hataydı insan olmak

O, bu, değil ama moda olmuş şeytan olmak

Belki de bir hataydı ona bakmak

Gözlerinde öleceğim sanmak

Yaşamak

Giderler

Gelecek dedim
Bir avuçluk yıldızı olmayan gökyüzüne
Atması için kalbi olup da
Bir küçük çocuk kadar yüreği olmayana
Gelecek dedim
Tüm gelenlerin
Bir gün gelip geçip gideceğine...