Üye olmanızın faydaları
  • Kendi şiirlerinizi yayınlalıyınız
  • Özel faaliyetlerden haberdar olun
  • Takip ettiğiniz yazarlardan haberler alın
  • ve çok daha fazlası...

Giriş Yap

Şifrenizi sıfırlayın Kayıt olun

Şifrenizi sıfırlayın

Kayıt olun

Raporu bildir

yegân

Düzeltme yap

Anlamı

Ne yazık ki, bu kelime için hiçbir açıklama bulunamadı. Bu konuda bize yardımcı olmak ister misiniz?

Kafiye

Daha fazla Kafiye bul

son 4 harf uygun

son 3 harf uygun

son 2 harf uygun

Gök düştü

Bak yağmur yağıyor

Hiç gitmeyecekmişsin gibi sevmemi istedin

Damla "tıp" düştü

Yağmurdu ismi, güzel bir düştü

Papatyanın İngilizcesi oldu sonra

Olsun, sen de değiştin

Gitmeyecekmişsin gibi seven şaşkın bendim

Ama kızıyorum sana, sen öyle sevdirdin

Gök gürüldüyor, midem gibi

Ağrılarım geçti senden sonra

Doktor "psikolojik" dedi

Kasvet gökyüzüme üşüştü

Evet benim gökyüzüm

Onu var eden bendim

Benim var eden gözlerim

Gözlerim olmasaydı gökyüzü olur muydu

Benim dünyamda olmazdı

Sevgi de benden geliyordu

Onu var eden bendim

Seni ölümüne seven yegane bedendim

Yağmurlar yağıyor

Camlarda damlalar dövüştü

Özlemiştim eylülü

Tam bir sene olmuştu

Hatırlayalı katilimi

Güneş yok odam karanlık

Içim aydınlık

Ve benim odamdan yükseliyor binalar

Yükseliyorlar aşkla dolu buluşlar

Yükseliyorlar sensiz kuruluşlar

Ve benim kafamda ki meclise

Antidepresan darbe yaptı

Meclisi dağıttı

Ne de güzel dağıttı

Kafam senin kadar güzel

Sevgi benden di

Bedava gidendi

Kimse kıymeti bilmedi

Kazan istedim

Belki de değer

Gök düştü

"laps" dedi

Ölmüyor içimde ki o çocuk

Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı

Hiç böyle şaşırmamıştım zihnime

Meğerse kalbime dokunanmış zihnim

Alışamıyorum bu yeni, saf, salak bedene

Bir karmaşa içerisinde yüzmekteyim

Anlaşılmam mümkün değil, çelişkideyim

Hislerimi nasıl tarif edeyim, nasıl becereyim

Bilmiyorum, kıskanıyorum inananları

Kıskanıyorum toz pembe masallara kananları

Özlüyorum eski halimi, acı çekse de yaşayan beni

Acı denizinde yüzmek benim işim olmuştu

Oradan istifa edince hissizlik boşluğu diye bir şey oluştu

Kafamda ki tilkiler kalbimi unuttu

Ejderhalarla birlikte zihnimi esir tuttu

Nasıl anlatabilirim ki kendimi, eminken anlaşılmamaktan

Niye yazıyorum ki bu tonla heceyi

İşim ne, bıktım gerçeklerden saklanmaktan

Apaçık oluyorum kendime, "sevmiyorsun onu" desem de

Bir illüzyon vuruyor alnımdan, sancıyla kalbimde

Bir isim gitmiyor aklımdan, iki hece dilimde

Ben bıraksam da onu, bırakmıyor geçmişim, peşimde

İşte öyle bir ihtilaf sardı varlığımı

Doğruyu bilmekti yegane niyetim

Doğruyu bilince benden bana ben kaldı mı?

Doğru dediğim şeyle varlığımı yeni bir illüzyon sardı mı?

Nereden baksan cinayet, tek eksik ceset

Ben şuursuzca, ruhsuzca satırları yazarken

Sen okuyucu, nasıl beceriyorsun hissetmeyi

Benim duygularım yok içimde diyorum

Sen duygulanıp, "çok duygusalsın, boş ver" diyorsun

Bilmiyorum, basit işte

Duyguları zihnimle taklit ediyorum

Ölmüyor içimde ki o çocuk

Sadece ruhumu terk ediyorum



Evet bir yanım ilaçlı, ne diyeceğini şaşırmış

Aklımda ki ejderhalar tilkileri kaçırmış

Diğer yanım hasta, aklı fikri yasta

Duyguyu bıraktım ben, iki arka sokakta

Evet bir yanım ayık geziyor, her adımda düşüyor

Eksik tilkiler fazla ejderler, beni benden ediyor

Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı

Kör oluyorum ufukta

Öyle bir şey ki bu, umutsuz kalıyorum soğukta

Ama beceremiyorum, ölmüyor içimde ki o çocuk!



Bir algı oyunu bu yaşam dedikleri

Boşa gidiyor her gün ektikleri…