Üye olmanızın faydaları
  • Kendi şiirlerinizi yayınlalıyınız
  • Özel faaliyetlerden haberdar olun
  • Takip ettiğiniz yazarlardan haberler alın
  • ve çok daha fazlası...

Giriş Yap

Şifrenizi sıfırlayın Kayıt olun

Şifrenizi sıfırlayın

Kayıt olun

Raporu bildir

ulus

Düzeltme yap

Anlamı

Millet

Kafiye

Daha fazla Kafiye bul

son 3 harf uygun

son 2 harf uygun

ah bir kavuşsam Allahım

ah bir kavuşsam
cennetinle buluşsam
bir görsem o cemalini
bilirsin hevesimi
bana seni gerek seni

Gizleyemiyorum nefretimi

Hatırlıyormusun 2010 senesini ,
Okulun arkasındaki duvarda saklanan baş harfleri ,
O zamanadan bu zamana silinen geçmişi ,
Usulca çekip gitmenin sebebini ,
Ve defterlerime saklanan göz yaşlarımı ,

Hepsini yatırıyorum bu gece masaya ,
Bakıyorum bir bir gülüşlerine ,
Artık fark ettim
Kaybettiği tekşey yüzündeki o masumiyetin ..
Ve BİZ aslında....
Birkan Çakır



15 Temmuz,bir direniş destanı...

Bugün,günlerden direniş,aylardan Temmuz,akşam on.
Milletime,hazırlanıyor,ölümden de, kara bir son.
Hain gözler kararmış,hain eller tetikte,
Sırtlanlar, tuzak kurmuş,pusuda beklemekte...

Dost uyuyor, dost uyutmakta, koynunda evladını.
Karanlık yüzlü,çehreler,gözlemekte avını.
Saatler yavaşlıyor, gelmesin diye o an,
O hain kalkışmadan,utanıyordu zaman...

Vakti gelmezden önce, bir kıyamettir ki koptu.
Akılları tutulmuş,vicdanları mağluptu.
Ansızın gök kubbeyi,yırtıp geldi havadan,
Bombalıyordu hain,bombalanıyordu vatan...

Bulutlar mı daha soluk,karanlık mı daha kara?
Bir ışık gönder,Ya Rab, ulaşalım sabaha.
İnliyordu sokaklar,caddeler;kan göz yaşı...
Soysuzluğa lanet okuyor, ecdadın mezar taşı...

Bir kımıltı duyuldu,sonra,duvarların ardından.
Hazırlıklar tamam,şehidim, çıkıyor yuvasından.
Ezanlarla,selalarla, mahşeri bir kalabalık,
Son abdestin ıslaklığı,son nefes, son sevdalık...

Ölümü öldürmeye, çıkmış koca bir ulus.
Bir bataklık karşısında,devasa bir okyanus.
Haklı sensin, hak seninle,kahrolacak o deyyus
Bu destan senin destanın,senin halkına,mahsus.

Tek silahı al bayrakla,dökülmüş, sokağa halkım.
Tanklar yollara,dizilmiş, mermilerse üzüm salkım.
Sorma, kim var kim yok diye,gelen var mı, ardımdan?
Sana bir pay düşmez mi sandın, o ilahi yardımdan.

Sen yürü,diren ve korkma,ne el senin,ne kol senin.
Kaderin sebebisin sen,ne can senin,ne yol senin...
Geceyi aydınlatan,alnında ki, o nur senin.
Gün doğunca yaşanılan,gurur senin,onur senin...

Ey Gazim;
Kabarıyorsa göğsün,heyecanla, şahlanıyorsa şah damarların,
Sızlıyorsa, burun kökün,yanaklarına,boşalıyorsa göz yaşların.
Düğüm düğüm,bir çığlık boğazında,ağlamaklıysa hıçkırıkların.
Bu zafer senin,sen bu zaferinsin,bırak,acısın tüm kırıkların...

Ey Şehidim;
Gidiyorsun şimdi sen,beyaz bir atın üstünde ve heybetle,
Geride kalanlar,seyrediyor seni,imrenerek ve hayretle.
Sevdiklerin bize emanet, sen yüksel göğe,izzetle..
Komşusun peygambere artık,doyulmaz bir lezzetle...

Ey Gencim;
Artık senindir,bu kutsal görev,bu kutsal icraat.
Dün ismi,cemiyetti hainin,bu gün ismi cemaat.
Gözün hep üstünde olacak,vatanın,tetikte uyuyacaksın.
Bu 15 Temmuz son değil,onu,yine sen koruyacaksın...

Ey Milletim;
Sarsılır da,gökte yıldızlar,kader baştan yazılır.
Bu gece,koca tarihe,altın harfle kazılır.
Şahlanır da,her bir ferdin,küheylan olur şahlanır,
Sakın eğilme,sen bir çınarsın, çınar ayakta yaşlanır...

Ey şehr-i Ramazan

Bu Ay
Mümine canferda değil, kurtuluşa erme ayı;
'Hakikat'ı bilirler, bilseler acımayı...

Bu Ay
Geri çekinilecek değil, faal edilinecek ayı;
'Gerçeğ'i bilirler, bilseler ayırmayı..

Bu Ay
Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı;
'Bilinmez'i bilirler, bilseler ağlamayı...

Ölebilsin

Bunca şey kaybettikten sonra
Hayatı yavaş yaşayasın geliyor
Yavaş yavaş anlamını yitirsin her şey
Zevk alabileyim bir şeylerden
Yavaş yavaş erisin benliğim
Yorulmadan sevişmeden

Bunca şey kaybettik
Nice gülüşler büyüsünü yitirdi
Nice sözler anlamsızlaştı
Aşk en zor bekleyişti
Ama yavaş yaşamalıymış
Bunca şey kaybettikten sonra
Yavaş yavaş yaşamalıymış insan
Ki yavaş ölebilsin yaşarken

Yaşamak için küçük umutlar

Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var



Sen gidersen ne yaparım ben

Kim olurum, kimi bulurum, kimle olurum

Sen gidersen ne yaparım ben

Nefesten soğurum, her şeyden hep yorulurum



Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var

Etrafım hep büyük insanlar, büyük adamlar

Ve kadınlar, hiç biri avcuma sığmazlar

Yaşamak için gülüşüne ihtiyacım var

Çünkü her gün kayıyor yıldızlar ve

Senin aklında bir biz vardı

Bizim aklımıza gelirmiydi bu

Bizi mesafe mi yıkardı

Yoksa mesafeyi gurur mu sınadı



Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var

Çünkü odamıza yabancılar girer

Ruhumuzu sarar

Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacımız var

Çünkü melekler gelir, ne için varsın diye sorar

Kanatsız melekler, her yerdeler

Ama benden uzaktalar



Yaşamak için küçük umutlar lazım

Yoksa insanlıktan saklanmalı mıyım

Neden hep kötü benim yazım

Yaşamak için nefes mi almalı mıyım?

Gök düştü

Bak yağmur yağıyor

Hiç gitmeyecekmişsin gibi sevmemi istedin

Damla "tıp" düştü

Yağmurdu ismi, güzel bir düştü

Papatyanın İngilizcesi oldu sonra

Olsun, sen de değiştin

Gitmeyecekmişsin gibi seven şaşkın bendim

Ama kızıyorum sana, sen öyle sevdirdin

Gök gürüldüyor, midem gibi

Ağrılarım geçti senden sonra

Doktor "psikolojik" dedi

Kasvet gökyüzüme üşüştü

Evet benim gökyüzüm

Onu var eden bendim

Benim var eden gözlerim

Gözlerim olmasaydı gökyüzü olur muydu

Benim dünyamda olmazdı

Sevgi de benden geliyordu

Onu var eden bendim

Seni ölümüne seven yegane bedendim

Yağmurlar yağıyor

Camlarda damlalar dövüştü

Özlemiştim eylülü

Tam bir sene olmuştu

Hatırlayalı katilimi

Güneş yok odam karanlık

Içim aydınlık

Ve benim odamdan yükseliyor binalar

Yükseliyorlar aşkla dolu buluşlar

Yükseliyorlar sensiz kuruluşlar

Ve benim kafamda ki meclise

Antidepresan darbe yaptı

Meclisi dağıttı

Ne de güzel dağıttı

Kafam senin kadar güzel

Sevgi benden di

Bedava gidendi

Kimse kıymeti bilmedi

Kazan istedim

Belki de değer

Gök düştü

"laps" dedi

Git demem

Beni seven kadın
Saflığımı ellere yedirdim
Gülüşüne kurban olurum
Kusura bakma tenime ten değdirdim
Masumluğumu ellere yedirdim

Şimdi güvenim yok insandan olana
Ve inancım yok hiçbir güzel gülene
Kalmamış bu diyarda saflık masumluk
İnanmıyorum ben Leyla gibi sevene

Beni seven kadın
Saflığımı ellere yedirdim
Kusuruma bakma, sen yarın geldin
Ben önyargılı biriyim
Kusuruma bakma, biraz delirirsin
Ben geç akıllanır biriyim
Masumluğumu ellere yedirdim

Şimdi inancım yok hiçbir ağız lafına
Ve gönlüm yumuşamaz mazlum ahına
Ki sende de vardır bir zerre karanlık
Ama yarınsan gel, git demem yarına

Bak Kuzum

Bak kuzum
Kimse hissettiklerini hissetmeyecek
Senin canın tatlı
Kimsenin canı senin ki gibi yanmayacak
Kimse canının yandığını hatırlamayacak
Bak kuzum
Kimsenin hatırasında gülüşlerin kalmayacak
Sen insansın, yerini başkası dolduracak
Pardon başkaları dolduracak
Senden bir tane var ama binlerce olacak
O güzel kuş daldan dala konacak
Kimsenin acısını kimse anlamadığı gibi
Sağ kulağının acısını sol kulağın bilmeyecek
Yarana konan kuş özür dilese de canı yanmayacak
Birileri gözlerinde yıldızları taşısa da
Olmayacak…

Sen farklı bir alemdesin, farklı bir gezegendesin
Ne arıyorsun herkes kendine bir dünya kurmuşken
Herkes ayrı kafada, ayrı bi bunalım, duyulmuyor sesin
Ne istiyorsun sen kendinden, ne istiyorsun ömründen?

Bak kuzum
Sen insansın
Ve sen de bu yükü kaldıramazsın
Kimseyi böyle sevme
Derdini kimseye anlatamazsın
Sevgiyi azaba dönüştürme
Fazla büyütme
Yalnız kalırsın
Çok bir şey bekleme
Farklı bir dünyasın
Kim seni anlasın?
Kim yarana yansın?

Hiç, mi?

Hiç mi vicdana gelmedi?

Tabi ki kaçar insan günahlarından

Hepsinden değil en ağır olanlarından

İki yüzlü insan! İki yüzlü, günah seçiyor

Herkesin ahına bedel biçiyor!

Hiç mi insafı kalmadı?

Tabi ki aynaya bakar insan bırak suratlardan

Hepsinden değil, kaçar en güzel bakanlardan

Gözünüzü kaçırmayın yüzünden ihanet akanlardan

İki yüzlü insan! İki yüzlü, dalga geçiyor

Herkesin gülüşüne değer biçiyor!

Hiç mi vicdana gelmedi?

O eli yüreğine hiç mi gitmedi?

Alçak olan insan, kendini bilmeli

Dün iyi olmayan yarınını düşünmeli

İki yüzlü insan! İki yüzlü, kendinden geçiyor

Herkesin gözleri seni seçiyor!