Hayallerime Gömüldüm
18 yasindayim kendime yabancı
Bıkkınlık geldi insanlar sacma ve yalancı
Ailem diyor oku ya memur ol ya aşçı
Hayaller kurardım biraz heves biraz tutarsız
Anlamsız dusunceler kalbimi sardı
Söyleyin Tosun ne zaman sevicek artik
Dört duvar icinde delirdim sandım
Yine kara düşünceler beynimi sardı
Beni öldüren sigara degil hayat denen illet
Bu sozlerimi git ve anlayanlara dinlet
Damarimdan akan her damla kan
Birden fışkıracak bir delikten sabret
Bende biliyorum bu sozlerim sacma
Asla olmadım kendimi düşünen aptal
Iyiyim ama hissediyorum hasta
Duslerim kaliyor sadece lafta
O
Derdime derman olan, o
Iyiliğimi düşünen, o
Laik gördüğüm, o
Aşk diyebilceğim, o
Ruhumu yumuşatan, o
Allah uğruna arar oldum, nesi ve nesi o.
Yaşamak için küçük umutlar
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var
Sen gidersen ne yaparım ben
Kim olurum, kimi bulurum, kimle olurum
Sen gidersen ne yaparım ben
Nefesten soğurum, her şeyden hep yorulurum
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var
Etrafım hep büyük insanlar, büyük adamlar
Ve kadınlar, hiç biri avcuma sığmazlar
Yaşamak için gülüşüne ihtiyacım var
Çünkü her gün kayıyor yıldızlar ve
Senin aklında bir biz vardı
Bizim aklımıza gelirmiydi bu
Bizi mesafe mi yıkardı
Yoksa mesafeyi gurur mu sınadı
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var
Çünkü odamıza yabancılar girer
Ruhumuzu sarar
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacımız var
Çünkü melekler gelir, ne için varsın diye sorar
Kanatsız melekler, her yerdeler
Ama benden uzaktalar
Yaşamak için küçük umutlar lazım
Yoksa insanlıktan saklanmalı mıyım
Neden hep kötü benim yazım
Yaşamak için nefes mi almalı mıyım?
Git demem
Beni seven kadın
Saflığımı ellere yedirdim
Gülüşüne kurban olurum
Kusura bakma tenime ten değdirdim
Masumluğumu ellere yedirdim
Şimdi güvenim yok insandan olana
Ve inancım yok hiçbir güzel gülene
Kalmamış bu diyarda saflık masumluk
İnanmıyorum ben Leyla gibi sevene
Beni seven kadın
Saflığımı ellere yedirdim
Kusuruma bakma, sen yarın geldin
Ben önyargılı biriyim
Kusuruma bakma, biraz delirirsin
Ben geç akıllanır biriyim
Masumluğumu ellere yedirdim
Şimdi inancım yok hiçbir ağız lafına
Ve gönlüm yumuşamaz mazlum ahına
Ki sende de vardır bir zerre karanlık
Ama yarınsan gel, git demem yarına
Hiç, mi?
Hiç mi vicdana gelmedi?
Tabi ki kaçar insan günahlarından
Hepsinden değil en ağır olanlarından
İki yüzlü insan! İki yüzlü, günah seçiyor
Herkesin ahına bedel biçiyor!
Hiç mi insafı kalmadı?
Tabi ki aynaya bakar insan bırak suratlardan
Hepsinden değil, kaçar en güzel bakanlardan
Gözünüzü kaçırmayın yüzünden ihanet akanlardan
İki yüzlü insan! İki yüzlü, dalga geçiyor
Herkesin gülüşüne değer biçiyor!
Hiç mi vicdana gelmedi?
O eli yüreğine hiç mi gitmedi?
Alçak olan insan, kendini bilmeli
Dün iyi olmayan yarınını düşünmeli
İki yüzlü insan! İki yüzlü, kendinden geçiyor
Herkesin gözleri seni seçiyor!
Gölgem
Hüzünlü dostum
Sen bana mutluluğu tekrar hissettirdin
Ve ben bunu varlığına borçluyum
Belki de patilerine borçluyumdur
Belki de hiç sahip olamadığım gülüşüne
Yine felsefe yapmak istemiyorum, gölgem
Her adını söyleyişimde biraz daha ben oluyorum
Gölgem
Duydum ki anneni kaybetmişsin
Biraz eksikmişsin
Süt veremem sana küçük dostum
Ben de birini kaybettim
Ve her gün kendimden geçiyorum
Küçük dostum
Gölgem
Ama arkadaşın olabilirim
Sana güzel şarkılar söyleyebilirim
Hastalanma diye endişelenebilirim
Seni yanıma alıp dünyayı gezebilirim
Küçük dostum
Seni bir aydan uzun süre önce aramaya koyuldum
Ama öyle güzel misafirsin ki bana
Sen beni buldun
Küçük dostum
Hüzünlü küçük dostum
Gölgem
Kapşonumu battaniye yaptım sana
Kitap okuyacağım sana
Patilerinle resim çizeceğiz
Üç gözlü kedim olacaksın
Küçük dostum
Kalbimi göreceksin, beni anlayacaksın
Üçüncü gözüm olacaksın
Gölgem
Gölgelerin gözü yoktur gölgem
Gölgeler gözdür
Gölgem
Hüzünlü dostum
Küçük gölgem
Gözlerini kapatmışsın
Kafa hareketlerinden nefes aldığını görebiliyorum
İyi uykular
Tatlı rüyalar
Tanıştığıma memnun oldum
Yarın da tanışalım
Görüşürüz
Gölgem