HAYAT - Birkan Çakır
Basamak basamak hayat,
Şu an meçhul aşk, varla yok arası,
17 ye vardım bile 18 i isterken,
20 lik anasonu kokladım 21 de ,
Yanlızlık hoş,
Hiç bir broş'u yok zamanın bana,
Aynalarda çizğiler, ak saçlar,
Renkler cansızlar,
Zorluklar savaş istiyor ,
Ben kuvvett,
Yüreğin yokmu sevmeye ,
Ben titreye titreye ,
Hayatmı ?
Neredennn nereyeeeee....
BİRKAN ÇAKIR
Gölgem
Hüzünlü dostum
Sen bana mutluluğu tekrar hissettirdin
Ve ben bunu varlığına borçluyum
Belki de patilerine borçluyumdur
Belki de hiç sahip olamadığım gülüşüne
Yine felsefe yapmak istemiyorum, gölgem
Her adını söyleyişimde biraz daha ben oluyorum
Gölgem
Duydum ki anneni kaybetmişsin
Biraz eksikmişsin
Süt veremem sana küçük dostum
Ben de birini kaybettim
Ve her gün kendimden geçiyorum
Küçük dostum
Gölgem
Ama arkadaşın olabilirim
Sana güzel şarkılar söyleyebilirim
Hastalanma diye endişelenebilirim
Seni yanıma alıp dünyayı gezebilirim
Küçük dostum
Seni bir aydan uzun süre önce aramaya koyuldum
Ama öyle güzel misafirsin ki bana
Sen beni buldun
Küçük dostum
Hüzünlü küçük dostum
Gölgem
Kapşonumu battaniye yaptım sana
Kitap okuyacağım sana
Patilerinle resim çizeceğiz
Üç gözlü kedim olacaksın
Küçük dostum
Kalbimi göreceksin, beni anlayacaksın
Üçüncü gözüm olacaksın
Gölgem
Gölgelerin gözü yoktur gölgem
Gölgeler gözdür
Gölgem
Hüzünlü dostum
Küçük gölgem
Gözlerini kapatmışsın
Kafa hareketlerinden nefes aldığını görebiliyorum
İyi uykular
Tatlı rüyalar
Tanıştığıma memnun oldum
Yarın da tanışalım
Görüşürüz
Gölgem
-KADER-
Ne dersen de başı belli sonu belli işte,
Tanrı kurdu kullar oynayacak.
Bensiz Mutlu Olmaya Alış
Dünlere dalıp eziyette kalma
Gülerken ağlamıyorum da sanma
Kalan ömür bir gün tükenir sen kanma
Bensiz mutlu olmaya alış
Neler neler götürdü bu zaman
Bir kuş misali gökyüzüne bakan
Güzel günler çabuk geçti büyük armağan
Bensiz mutlu olmaya alış
Bana yazılmış yollarda kahır
Bazı bedenler kahpedir ister satır
Acının adı sirkedir bana hep baldır
Bensiz mutlu olmaya alış
Cemre düşecek dediler sözde
Desene bahar gelecek ne güzel müjde
Toprak anadır bunu bilen nerede
Bensiz mutlu olmaya alış
Bir bugün değil hep tadım kaçık
Tokum diyen yok ne bu açlık
Karanlık aydınlık sonu bataklık
Bensiz mutlu olmaya alış
Asgari
Sobalı evlerin buğulu camları olurdu
En az herkesin bir kez kazımışlığı olurdu
Akşam olmuştu elektrikler yok olurdu
Herkesin hikayesinin bir sonu olurdu
Dışarıda kar ve Konya ayaz olurdu
Ve şairin dediği gibi
“ Herkes hayatını sürdürebileceği
Asgari ihtiyaçların peşindeydi”…
Müphem
Gökyüzünü seyrettim, yıldızları saydım
Yemek yaptım,dışarı çıktım.
Bir kedi,battaniye,kanepe koltuk
Nafile dolmadı içimdeki boşluk.
Neye uzatsam ellerimi
Anlamsızlık boyadı gözlerimi
Varlığım yok ama ölmek nasıl bir duygu?
Gittikçe hissizleşiyorum
acep bu mu insanın sonu?
Gece oldu,kulakları tırmalayan bir sessizlik
Her zerrede koca bir belirsizlik
Mânalar kelimelerin arkasında sinik
Bakıyorlar bana dik dik.