-NE ZAMAN -
Biz ler değilmiyiz toprağın kokusu nu seven ,
Kucaklamak yerine korkan ve vaz geçen .
Dolusu variken ,
Boşu kucaklayan .
Aşkı bulduk tamam da ,
Elimize yüzümüze bulaştırmadık mı ?
Sıra nede peki ?
Cennet i istiyoruzda , Ne yaptık tatmak için ?
Yaz mürekkep yaz !!
Bulaş sayfalara lekeler bırak !
Bende tükeneceğim senin gibi .
Yanlış yaşadım belki demi ,
Yaz kalem yaz !!!
Günn yeniden doğacak .
BİRKAN ÇAKIR
Hayat bazıları için adil davranır ,
Sevenler bu kavramın dışında dır.
Birkan Çakır
Eylül geçiyor
Eylül geldi
Üşümeye başlar mı ki
Sefil sesimi duyan olur mu
Nerede o çok seven eski sevgili
Eylül geldi
Yağmurlar yağmaya başladı
Eylül geçiyor
Ben geçemiyorum
Nerede o çok seven gerçek aşık
Pirayeyi öven nazımı döven güzel
Nerede ismine ithaf şiir yazmayacağıma söz verdiğim
Beni sözünden dönen onursuz bir adam yapan
O kafası karışık
Nerede hayatıma yanılgı diyecek cesareti sevgisinde bulduğum
O güzel kaçık
Gök düştü
Bak yağmur yağıyor
Hiç gitmeyecekmişsin gibi sevmemi istedin
Damla "tıp" düştü
Yağmurdu ismi, güzel bir düştü
Papatyanın İngilizcesi oldu sonra
Olsun, sen de değiştin
Gitmeyecekmişsin gibi seven şaşkın bendim
Ama kızıyorum sana, sen öyle sevdirdin
Gök gürüldüyor, midem gibi
Ağrılarım geçti senden sonra
Doktor "psikolojik" dedi
Kasvet gökyüzüme üşüştü
Evet benim gökyüzüm
Onu var eden bendim
Benim var eden gözlerim
Gözlerim olmasaydı gökyüzü olur muydu
Benim dünyamda olmazdı
Sevgi de benden geliyordu
Onu var eden bendim
Seni ölümüne seven yegane bedendim
Yağmurlar yağıyor
Camlarda damlalar dövüştü
Özlemiştim eylülü
Tam bir sene olmuştu
Hatırlayalı katilimi
Güneş yok odam karanlık
Içim aydınlık
Ve benim odamdan yükseliyor binalar
Yükseliyorlar aşkla dolu buluşlar
Yükseliyorlar sensiz kuruluşlar
Ve benim kafamda ki meclise
Antidepresan darbe yaptı
Meclisi dağıttı
Ne de güzel dağıttı
Kafam senin kadar güzel
Sevgi benden di
Bedava gidendi
Kimse kıymeti bilmedi
Kazan istedim
Belki de değer
Gök düştü
"laps" dedi
Git demem
Beni seven kadın
Saflığımı ellere yedirdim
Gülüşüne kurban olurum
Kusura bakma tenime ten değdirdim
Masumluğumu ellere yedirdim
Şimdi güvenim yok insandan olana
Ve inancım yok hiçbir güzel gülene
Kalmamış bu diyarda saflık masumluk
İnanmıyorum ben Leyla gibi sevene
Beni seven kadın
Saflığımı ellere yedirdim
Kusuruma bakma, sen yarın geldin
Ben önyargılı biriyim
Kusuruma bakma, biraz delirirsin
Ben geç akıllanır biriyim
Masumluğumu ellere yedirdim
Şimdi inancım yok hiçbir ağız lafına
Ve gönlüm yumuşamaz mazlum ahına
Ki sende de vardır bir zerre karanlık
Ama yarınsan gel, git demem yarına
İsmail Abi Gibiydim
Aşka gözü kapalı sarılırken vurulmuşsun
Gözünü açmaya kalkma, ceket yok soyulmuşsun
Acılı bir müjdem var sana balık gözlü dostum
Artık sömürülecek duygularından mahrumsun
İsmail abi gibiydim
Gönlünden çıkanı duyamazken kimse
Ben pullu ceketle sevdim
Her seven giymişti dikenli elbise
Gelirsin diye bekledim
Sende herkes gibi giderken gülümse
Gönlüme yaptım bi devrim
Paslansa da durmam olmuş beynim şase
Ağzından çıkanla kulağının duyduğunun tuttuğunun aynı yerde kesişmesine rağmen
Neamiş?
Aşık sensin be!
Pis aşık!
Bi de aşık diyor utanmadan…
https://youtu.be/q2QVPxBghGY