Hayallerime Gömüldüm
18 yasindayim kendime yabancı
Bıkkınlık geldi insanlar sacma ve yalancı
Ailem diyor oku ya memur ol ya aşçı
Hayaller kurardım biraz heves biraz tutarsız
Anlamsız dusunceler kalbimi sardı
Söyleyin Tosun ne zaman sevicek artik
Dört duvar icinde delirdim sandım
Yine kara düşünceler beynimi sardı
Beni öldüren sigara degil hayat denen illet
Bu sozlerimi git ve anlayanlara dinlet
Damarimdan akan her damla kan
Birden fışkıracak bir delikten sabret
Bende biliyorum bu sozlerim sacma
Asla olmadım kendimi düşünen aptal
Iyiyim ama hissediyorum hasta
Duslerim kaliyor sadece lafta
Şerefe- Birkan Çakır
Bize farklı olabilme şansını veren kader,
Acizlerin dik duramayacağını hatırlatıyor bu gün.
Yüzünü şeytan görsün diyor,
Bırak söz etme bile ben son sözümü mahşere sakladım,
Senin yapttığın Sadece kendini görebilmekken,
Senden beni seve bilme ihtimalini istemek saçmalık zaten,
Zaten kırılmış bir hatunsun seni kırmak ,
Bana bir şey katsaydı bunu daha önceden yapamazdım,
Ama bu gün gözümü kırpmadan seni yanlızlar denizine dökebilirim ,
Sanırım benim için onur olurdu ...
Birkan Çakır
---
Ne denli saçmasın hayat !
Bizde seni adam sandık ciddiye aldık .
YANLIZLIK KOYARMI ADAMA
Yılı hatırlamıyorum ,
Ayakkabılarımı bağcıklı almaya başladığım dönemler işte ,
O zamanlar bu zamanlarki gibi değil tabi ,
Saçmada olsa tadı kalır damakta ,
En fazla bir hafta küs kalabilirsin dostlarınla ,
En çok Futbol oynardım arkadaşlarla ,
Mahallenin köşesindeki kırtasiyeye giderdik ,
Okul için değil güzel sapanlar satardı ,
Nedenli veya nedensiz gülerdik bir cam kırılsa ,
Yaz gelince can eriklerine dalardık hatta ,
Ne Demli ve saçmasın hayat ,
Değiştiğini gördüm renginin bizzat.
Günü hatırlamıyorum ,
Ama soğuktu hava ,
Dostum kalmamıştı yanımda ,
Saat kaçtı hatta ,
Sor bana kimin nesi var ?
Sor bana yarından sonraya karışırmı yalanlar...
Yanlızlık koyarmı adama ...
Birkan Çakır
Sen gelemedin
Nazımı kınayıp Pirayenin aşkından bahseden sevgilim
Senin eskisi gibi hissetmediğin gün tekrar doğdum ben
Unutma her gün kendimden geçerdim ben, giderdim
Senin aptallığın oldu aptallığımı anlamama neden
Hmm Rosa Parks idölündü senin, hakkından gelemedim
Yenemedim, kadınsın hakkını korumak istemedin sen
Ve ben, yine buradayım, saçma bir uyguluma
Yazıyorum oraya buraya, yazamıyorum tavana
Şarkı söylüyorum ben anlayana, küfür ediyorum anlamayana
Bu günleri de gördük bak acıya dayana dayana
Senden vazgeçmekte güzelmiş, güzelmiş ölmek yana yana
Hayal kurmak yasakmış, gelecek yokmuş sana bana
Merhaba ve ben geldim, hayallerimizi terk ettim
Güle güle diyemedim, elveda diyemedim
Büyük aşkları küçük kelimelerle bitiremedim
Piraye gibi severdin, hislerini bilemedin
Aklımı kemirdim de sana gel diyemedim
Olsun, kendi hakkımdan gelebildim
Sen gelemedin
Nefeslerimde yandı
Kitabım sende kaldı
Okumayı özledim ben, okuyamıyorum
Küçük hasta bir çocuğum şimdi
Hissiz kalmaya doyamıyorum
Ayracım avuçlarında, seninle ayırdım
Hayatımı
Kitabım sende kaldı
Okumayı özledim ben, okuyamıyorum
Zor geliyor anlamak şiirleri şimdi
Hissiz kaldım, kafamı bulamıyorum
Ayracım hediyem sana
Seninle ayırdım, hayatımı
Kalemim bende
Her sayfa, her satır, her nokta ve her hece
Nefesine addedilmiş bin bir gece
Duyulmamış binlerce cümle
Yüzlerce karalanmış peçete
Sende kaldı hepsi sende
Kitabım sende kaldı
Peyamiyi özledim ben, genç, hasta peyami
Aşkta ve hayatta hem samimi hem acemi
Boşa yazıyorum ben, boşa soluduğum gibi
Dimi
Söyle Peyami
Söyle ki sarsın tutku şu saçma alemi
Kitabım sende kaldı
Hasta küçük bir çocuğum şimdi
Okumayı beceremiyorum
İlerleyemiyorum senden ileri
Hayalim yarım kaldı
Sana on kitabım vardı
Hayalin derinliklerinde
Yalanların beni sardı
Ve leyla ile mecnun
Nefeslerimde yandı
Cam Gibi
Cam gibi yüreğim vardı
Şeffaftı
Bana bakana doğruyu söyleyen
Bir aynaydı
Kırıldı… kırdılar
Paramparça oldum saçarken mutluluğu
Huzuru yok oluşta buldum
Ararken susuzluğu
Yaramı harca güzelim sende buldum
Sarhoşluğu
Ben bunu
Sarar saçma düşünceler beni, bu durum
Yoruyor beni
Anla bunu
Anla beni
Cam gibi yüreğim kırıldı
Temiz tarafı da kirli tarafı da vardı
Kimse umursamazdı
Kırdılar
Nereden baksan pislik dersin
Nereden baksan kendine gülersin
Nereden baksan sefilsin
İnsansın sen sefilsin
Cam gibi yüreğim vardı
Şeffaftı
Bana bakana doğru bir aynaydı
Kırıldı
Bir Ben Miyim Hasretten Ölen
Bir kalabalık çökmüş ki hiç sorma
Güya insanlar zindanlarda dogma
Anlatılanlar yaşananlar ne kadar saçma
Bir ben miyim hasretten ölen
Toprak küsmüş cana
Günlerin adı olmuş karantina
Sus diyorum konuşma
Bir ben miyim hasretten ölen
Tepeler ardı sıra kalabalık
Hani neredeydi bu açlık
Yüzüm alıştı adı utangaçlık
Bir ben miyim hasretten ölen
Tomurcuk vermiş kış zamanı ıhlamur
Şarkı çığıracağım diye uğraşır durur kambur
Söyle nerede bu kalabalık arasındaki mağdur
Bir ben miyim hasretten ölen
Öğlen arası olur
Dayı personelden çayı doldur
Sus diyorum artık destur
Bir ben miyim hasretten ölen
Efkar
Canım sıkılır, yüzlerce yüzlerde asabiyet mutsuzluk
Her yanda kırıntılar ne bu saçma fasıl ne bu ruhsuzluk
Kış günü sabahları kahvaltılarım küçük ocakta
Küçük bir bakır çaydanlık ne büyük sıcaklık
Canım sıkılır, gözlerimde bütün ırmaklar kalır
Çok içiyorsun be adam
Halbuki duman odasında yananın adıdır efkar
Kirli bardaklara gelen saldırıdır ruhsuz laflar
Aramıyorum bir merhem
Beni bırakın
Damarlarımda gezenin adıdır serum
Ömrüm bitiyor
Bir avuç yıldız bile yok gökyüzünde
Soranda yok benim aldığım tavır da
Canım sıkılır, ilk defa bu kışta girmedim çileye
Zehir zemberek geçerdi bu karakışlar
Ne dermanı kaldı bedenimin
Ne de ruhumun gücü...