Kalem
Her halükarda dostumuzdur kendisi
Kağıda dökendir kara düşüncelerimizi
Koyu mürekkebiydi duygularımızın tarifi
Asla olmazdı ne gündüzü ne de gecesi
Uyanırsın insanın elinde
Dile dökersin söyleyemediğimizi
Kelimeler ezberinde
Öğretirsin yanımıza bilmediğini
Mektupta kavgaya barış dersin
Savaşlar halledilir ordusuz
Gazetede haberdar edersin
Kağıtta yazı olarak buluruz
Ama artık unutur olduk biz seni
Yerini aldı teknoloji esintisi
İnsanlar senin değerini unutsa da
Sen bizim yoldaşımızsın hala
Belki ama bir zaman
Kaybolacak bu dünyadan
Tarihte önem kaplayan
Geleceği de mi imzalayan
Kalem
Hayallerime Gömüldüm
18 yasindayim kendime yabancı
Bıkkınlık geldi insanlar sacma ve yalancı
Ailem diyor oku ya memur ol ya aşçı
Hayaller kurardım biraz heves biraz tutarsız
Anlamsız dusunceler kalbimi sardı
Söyleyin Tosun ne zaman sevicek artik
Dört duvar icinde delirdim sandım
Yine kara düşünceler beynimi sardı
Beni öldüren sigara degil hayat denen illet
Bu sozlerimi git ve anlayanlara dinlet
Damarimdan akan her damla kan
Birden fışkıracak bir delikten sabret
Bende biliyorum bu sozlerim sacma
Asla olmadım kendimi düşünen aptal
Iyiyim ama hissediyorum hasta
Duslerim kaliyor sadece lafta
Lütfen Bu Alanı Doldurun
Benim aşkım medcezirlerde erdi gitti ,
Geriye ben ve 21 hiç olmuş yıl kaldı ,
Sevesim yok insanları üzerime gelmeyin ,
Duygularımın uğradığı tecavüz
Üzgünüm sana romantik yüzümü gösteremiyorum
Duygularımdan mahrumum, intikam da istemem
Ben öyle acıya gelemem, birine acı çektirmek acısına
Acısızlığa varım, duygusuzluk bile olsa, acısızlık iyi geliyor
Hislerim elimden alınmış gibi hissediyorum dediğim zamanlar…
İşte o zamanlar en çok hissettiğim zamanlarmış
O kadar çok hissetmişim ki, hislerim overload yapmış
Algımı aşmış
Şimdi aşacak bir algı limitim de yok
İlaçlarım sağolsun, algımı da aldı
Ben verdim daha doğrusu, gönüllüydüm, bu deneye kobaydım
Şizofrenik bir olaydım, çok seviyordum bu yüzden kolaydım
Kiminin gözüne kuzu kiminin gözüne kurttum, ama basit bir saraydım
Ruhsuz bir adam oldum, hissiz, duygusuz, göz yaşı dökemeyen bir adam
Ağlamayı beceremeyen ve bunları istemeyen bir adam
İnsanlar, işte bir insan bir insana daha büyük nasıl bir kötülük
Nasıl bir ihanettir bu
Oyuncağını almak çocuğun elinden güzeldi
Duygularımın uğradığı tecavüz… güzeldi!
Yaşamak için küçük umutlar
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var
Sen gidersen ne yaparım ben
Kim olurum, kimi bulurum, kimle olurum
Sen gidersen ne yaparım ben
Nefesten soğurum, her şeyden hep yorulurum
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var
Etrafım hep büyük insanlar, büyük adamlar
Ve kadınlar, hiç biri avcuma sığmazlar
Yaşamak için gülüşüne ihtiyacım var
Çünkü her gün kayıyor yıldızlar ve
Senin aklında bir biz vardı
Bizim aklımıza gelirmiydi bu
Bizi mesafe mi yıkardı
Yoksa mesafeyi gurur mu sınadı
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var
Çünkü odamıza yabancılar girer
Ruhumuzu sarar
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacımız var
Çünkü melekler gelir, ne için varsın diye sorar
Kanatsız melekler, her yerdeler
Ama benden uzaktalar
Yaşamak için küçük umutlar lazım
Yoksa insanlıktan saklanmalı mıyım
Neden hep kötü benim yazım
Yaşamak için nefes mi almalı mıyım?
Seni Hala Seviyorum
Sana çok şiir yazıyorum
Sen gittin ben yazıyorum
Sıkıntı değil
Seni çok özlüyorum
Yazıyorum ama sen gör diye değil
Hani bir gün olur da çıkarsam karşına
Hiçbir şey söylemeyeceğim sana
Bu şiirden sonra
Sana çok kızıyorum
İçtenlikle kızıyorum
Sebebini söylemeyeceğim
Bedava verdiğim değerin kıymeti bilinmedi
Bunun da bilinmez
Bil diye de demiyorum
Söyleyince anlamı kalmıyor
Neyse
Ben hala seni seviyorum
Bak içimde hiçbir his yok, hiçbir şey hissetmiyorum
Ama bir sen varsın içimde
Gülümsedim şimdi
Küçüksün içimde
Sarı kakülün gözlerinin önüne düşüyor
Yeşilinde kayboluyorum
Bir sen varsın içimde
Seni hala seviyorum
Ama beni hayatından çıkardın
Hani diyorsun ya "ben salağım"
Son derece katılıyorum sana
Bir kahkaha
Ve tekrar katılıyorum
Senden bir ricam olacak
Ben hala sana değer veriyorum
Lütfen sende kendine değer ver
Lütfen benim sevdiğim kişiye sahip çık
Lütfen gidip ağlama
İnsanlara dikkat et
Farkında mısın bilmiyorum, herkesin gözü senin üzerinde
Ben senden şanslıyım
Güzel değilim ya, bu bir şans bence
Kimse beni güzelliğim için sevmeyecek
Daha derin bir şey olacak ortada
Daha anlamlı, daha gerçek, dayanağı daha güçlü bir şey
Ve ben düşünmeyeceğim, beni ne için seviyor diye
Görüntü gelip geçici diyeceğim, klasik olacak
Mesela karakterimi sevecek birisi
Birisi sarhoşluğumu sevecek, eğlencemi sevecek
Kafa yapımı sevecek, senin deyişinle "eserlerimi" sevecek
Sevebilirler, bende senin gibiyim, kimseyi istemiyorum hayatımda
Çünkü zaten biri var hayatımda
Sen hiçbir zaman, ne yapsan da, ne etsen de
Bizim hayalimizi gerçekten çirkinleştiremedin
Biz hep güzeldik
Hep güzel kalacağız
Bizim gücümüz yetmez ki bizi çirkinleştirmeye
Sana kızgınım
Çünkü senin yanında olmama izin vermiyorsun
Sana kızgınım, başka sebeplerim de var, arada bi' düşün
Kimsenin canını sıkmasına izin verme
Kimse üzemesin seni
Kimseye o narin, iyi kalbi gösterme
Bırak kötü davran insanlara, bak şu çağa
Herkes çıkarı peşinde, kimse seni sen olduğun için sevmiyor
Örnek vermeme gerek yok bence
Veredebilirim
Ama gerek yok
Kimse senin bir damla gözünün yaşını akıtamasın
Bu sana benim görevim
Pınarlarıma sahip çıkasın
Gözünde durduğun adama dikkat et
Bu da sana bir görevim
İyi seç, ben artık aşka inanmıyorum
Seçime inanıyorum, iyi seç
Sana el kaldırmasın…
Benim sarhoşken bir hata edip kızgınlıkla baktığım yüze
Hiçbir zaman mutsuz bakamasın
Onu da mutlu et
Korkma
İyi biri çıkacak karşına
Ama dikkat et
Seç!
Bir Ben Miyim Hasretten Ölen
Bir kalabalık çökmüş ki hiç sorma
Güya insanlar zindanlarda dogma
Anlatılanlar yaşananlar ne kadar saçma
Bir ben miyim hasretten ölen
Toprak küsmüş cana
Günlerin adı olmuş karantina
Sus diyorum konuşma
Bir ben miyim hasretten ölen
Tepeler ardı sıra kalabalık
Hani neredeydi bu açlık
Yüzüm alıştı adı utangaçlık
Bir ben miyim hasretten ölen
Tomurcuk vermiş kış zamanı ıhlamur
Şarkı çığıracağım diye uğraşır durur kambur
Söyle nerede bu kalabalık arasındaki mağdur
Bir ben miyim hasretten ölen
Öğlen arası olur
Dayı personelden çayı doldur
Sus diyorum artık destur
Bir ben miyim hasretten ölen
İnsanlar Değişti
İnsanlar değişti
Unutanlar unutulanlar cabası
Geceleri çalışma yok
Sabah ezanı ile açılan dükkanlar kalmadı artık
Güzel insanlar öldü
Esnaf abiler bitti hep
Topluma girerken ayaklarım sürünüyor
İçim hep geri geri kaçıyor
Ben neden hep seksenlerde kaldım
Karşı markete çıkıyorum iki ekmeğe
İçim hep rüzgarlı havalarda acıyor
Misafir kelimesi kalmadı
Odanın biri salon değil artık
Zaten öyle güzel çocuklarda dışarıda
Misket oynamıyor körebe olmuyor
Beştaşın bile bir araya geleceği taş yok sokakta
Eski arabaların kıymete bindiği
Yenilerinin sağlamlığının olmadığı bir zaman bu
Tüpün benzinle yarıştığı
Mesafelerin artıp gittiği
Eskiden iki yüzlüleri bildiğin
Şimdinin ise kaç yüzünün olduğunu bilemediğin…