Gizleyemiyorum nefretimi
Hatırlıyormusun 2010 senesini ,
Okulun arkasındaki duvarda saklanan baş harfleri ,
O zamanadan bu zamana silinen geçmişi ,
Usulca çekip gitmenin sebebini ,
Ve defterlerime saklanan göz yaşlarımı ,
Hepsini yatırıyorum bu gece masaya ,
Bakıyorum bir bir gülüşlerine ,
Artık fark ettim
Kaybettiği tekşey yüzündeki o masumiyetin ..
Ve BİZ aslında....
Birkan Çakır
Ölebilsin
Bunca şey kaybettikten sonra
Hayatı yavaş yaşayasın geliyor
Yavaş yavaş anlamını yitirsin her şey
Zevk alabileyim bir şeylerden
Yavaş yavaş erisin benliğim
Yorulmadan sevişmeden
Bunca şey kaybettik
Nice gülüşler büyüsünü yitirdi
Nice sözler anlamsızlaştı
Aşk en zor bekleyişti
Ama yavaş yaşamalıymış
Bunca şey kaybettikten sonra
Yavaş yavaş yaşamalıymış insan
Ki yavaş ölebilsin yaşarken
Yaşamak için küçük umutlar
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var
Sen gidersen ne yaparım ben
Kim olurum, kimi bulurum, kimle olurum
Sen gidersen ne yaparım ben
Nefesten soğurum, her şeyden hep yorulurum
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var
Etrafım hep büyük insanlar, büyük adamlar
Ve kadınlar, hiç biri avcuma sığmazlar
Yaşamak için gülüşüne ihtiyacım var
Çünkü her gün kayıyor yıldızlar ve
Senin aklında bir biz vardı
Bizim aklımıza gelirmiydi bu
Bizi mesafe mi yıkardı
Yoksa mesafeyi gurur mu sınadı
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacım var
Çünkü odamıza yabancılar girer
Ruhumuzu sarar
Yaşamak için küçük umutlara ihtiyacımız var
Çünkü melekler gelir, ne için varsın diye sorar
Kanatsız melekler, her yerdeler
Ama benden uzaktalar
Yaşamak için küçük umutlar lazım
Yoksa insanlıktan saklanmalı mıyım
Neden hep kötü benim yazım
Yaşamak için nefes mi almalı mıyım?
Git demem
Beni seven kadın
Saflığımı ellere yedirdim
Gülüşüne kurban olurum
Kusura bakma tenime ten değdirdim
Masumluğumu ellere yedirdim
Şimdi güvenim yok insandan olana
Ve inancım yok hiçbir güzel gülene
Kalmamış bu diyarda saflık masumluk
İnanmıyorum ben Leyla gibi sevene
Beni seven kadın
Saflığımı ellere yedirdim
Kusuruma bakma, sen yarın geldin
Ben önyargılı biriyim
Kusuruma bakma, biraz delirirsin
Ben geç akıllanır biriyim
Masumluğumu ellere yedirdim
Şimdi inancım yok hiçbir ağız lafına
Ve gönlüm yumuşamaz mazlum ahına
Ki sende de vardır bir zerre karanlık
Ama yarınsan gel, git demem yarına
Bak Kuzum
Bak kuzum
Kimse hissettiklerini hissetmeyecek
Senin canın tatlı
Kimsenin canı senin ki gibi yanmayacak
Kimse canının yandığını hatırlamayacak
Bak kuzum
Kimsenin hatırasında gülüşlerin kalmayacak
Sen insansın, yerini başkası dolduracak
Pardon başkaları dolduracak
Senden bir tane var ama binlerce olacak
O güzel kuş daldan dala konacak
Kimsenin acısını kimse anlamadığı gibi
Sağ kulağının acısını sol kulağın bilmeyecek
Yarana konan kuş özür dilese de canı yanmayacak
Birileri gözlerinde yıldızları taşısa da
Olmayacak…
Sen farklı bir alemdesin, farklı bir gezegendesin
Ne arıyorsun herkes kendine bir dünya kurmuşken
Herkes ayrı kafada, ayrı bi bunalım, duyulmuyor sesin
Ne istiyorsun sen kendinden, ne istiyorsun ömründen?
Bak kuzum
Sen insansın
Ve sen de bu yükü kaldıramazsın
Kimseyi böyle sevme
Derdini kimseye anlatamazsın
Sevgiyi azaba dönüştürme
Fazla büyütme
Yalnız kalırsın
Çok bir şey bekleme
Farklı bir dünyasın
Kim seni anlasın?
Kim yarana yansın?
Hiç, mi?
Hiç mi vicdana gelmedi?
Tabi ki kaçar insan günahlarından
Hepsinden değil en ağır olanlarından
İki yüzlü insan! İki yüzlü, günah seçiyor
Herkesin ahına bedel biçiyor!
Hiç mi insafı kalmadı?
Tabi ki aynaya bakar insan bırak suratlardan
Hepsinden değil, kaçar en güzel bakanlardan
Gözünüzü kaçırmayın yüzünden ihanet akanlardan
İki yüzlü insan! İki yüzlü, dalga geçiyor
Herkesin gülüşüne değer biçiyor!
Hiç mi vicdana gelmedi?
O eli yüreğine hiç mi gitmedi?
Alçak olan insan, kendini bilmeli
Dün iyi olmayan yarınını düşünmeli
İki yüzlü insan! İki yüzlü, kendinden geçiyor
Herkesin gözleri seni seçiyor!
Gölgem
Hüzünlü dostum
Sen bana mutluluğu tekrar hissettirdin
Ve ben bunu varlığına borçluyum
Belki de patilerine borçluyumdur
Belki de hiç sahip olamadığım gülüşüne
Yine felsefe yapmak istemiyorum, gölgem
Her adını söyleyişimde biraz daha ben oluyorum
Gölgem
Duydum ki anneni kaybetmişsin
Biraz eksikmişsin
Süt veremem sana küçük dostum
Ben de birini kaybettim
Ve her gün kendimden geçiyorum
Küçük dostum
Gölgem
Ama arkadaşın olabilirim
Sana güzel şarkılar söyleyebilirim
Hastalanma diye endişelenebilirim
Seni yanıma alıp dünyayı gezebilirim
Küçük dostum
Seni bir aydan uzun süre önce aramaya koyuldum
Ama öyle güzel misafirsin ki bana
Sen beni buldun
Küçük dostum
Hüzünlü küçük dostum
Gölgem
Kapşonumu battaniye yaptım sana
Kitap okuyacağım sana
Patilerinle resim çizeceğiz
Üç gözlü kedim olacaksın
Küçük dostum
Kalbimi göreceksin, beni anlayacaksın
Üçüncü gözüm olacaksın
Gölgem
Gölgelerin gözü yoktur gölgem
Gölgeler gözdür
Gölgem
Hüzünlü dostum
Küçük gölgem
Gözlerini kapatmışsın
Kafa hareketlerinden nefes aldığını görebiliyorum
İyi uykular
Tatlı rüyalar
Tanıştığıma memnun oldum
Yarın da tanışalım
Görüşürüz
Gölgem
Pilin kadar varsın
Benim için yaşamak ikiyüzlülüktür
Sırf birileri üzülmesin diye mutlu olmaktır
Ki böyleyim de zaten, hiçbir şey umurumda
Maskesiz gezmiyorum
Gülüşlerim sahte
Bunu çok iyi biliyorum
Herkesi inandırabilsem de
Kendimi inandıramıyorum
Mutlu taklidi yap
Taklit yaptığını unut ve mutlu kal
Ben gerçekte, doğal bir biçimde
Nasıl, hangi tonda güldüğümü bile hatırlamıyorum
Tüm jestlerim ve mimiklerim düşünülmüş
Tarafımca tekrar yaratılmış
Kendimi bulamıyorum
Kendi içinde kayıp bir insanım
Kendime ışık tutamıyorum
Yaşamak ikiyüzlülüktür
Yaşamak istemiyorum, ölmeyi de istemiyorum
Ölmeyi beceremiyorum zaten
"becerirsin" diyor ve devam ediyor "gerçekten istersen"
Beceririm biliyorum, yaşamak eziyet gibi geliyor
Ama ben bu oyunu bırakmak istemiyorum
Hayat her ne kadar zalim olursa olsun
Dünya ne kadar kötü olursa olsun
Arada bi, unutuyorum hepsini
Hayal dünyamda kalıyorum, hani kendi kurduğum gerçeklikte
Ve her şey çok güzel geliyor
Bu yüzden ölmek istemiyorum
Ve bu yüzden yaşamak istemiyorum
Çünkü öldürüyorsunuz kurduğum gerçekliği
Üstüne basıp geçiyorsunuz hayallerimizin
Hayaller, hepimizin
Zaman sonra fark ettim ki, ben artık ben değilim
Benden hariç her şey ve herkesim
Bir şeylerden keyif alıyormuş numarası yapan birisiyim
Almıyorum keyif falan, boş
Sırf biri benim için çabaladı diye, üzülmesin diye gülüyorum
Bu ikiyüzlülük
Aksi halde benimle yaşaması çok zor olurdu
Hem kötü olur o içimde ki karamsar canavarı ortaya çıkartmak
Her yüze somurtkan bakmak, ben olmak
Mesela kendi başıma kalınca gülmüyorum
Kendimi kandırmayı beceremiyorum
Ama bir şeyler izlerken heyecanlanmaya başladım
Numara yaptığımı unutmaya başladım sanırım
Taklitlerden doğan duygulara sahip olacağım
Eminim yine hastalanırım, özünde sahte bir çok şey
Çelişkilerle dolu olacak, yapay olacak, sahte olacak
Her ne kadar süslü de olsa, gizli olan ortaya çıkar
Yalan olacak
Olsun, birileri mutlu olabiliyorken olsunlar
Ben mutlu edebiliyorsam onların karıdır
Kimseyi üzmeye gerek yok
Belki de duyarlılıktı beni yaşatan
Bilmiyorum, sizi yaşatan bi şey olsun
Biliyorum çok zor geliyor yaşamak
"Kim için yaşıyorum?" sorusuna cevap verince
"Kim için yaşayacağım?" sorusu ortaya çıkıyor
Böyle olmayın siz, kendiniz için yaşayın
Hiçbir robot pilinin bittiğini fark etmez
Etse de acı çekmez…
Pilin kadar varsın
Ekmek
Oysa acı olan zaman değil
Demiştim bu ömür senin ömrüne dahil
Etrafıma diyorum bir bir artık eksil
Herkesin dili her şeye ehil
Yoruldum artık dillerde bitmiyor sabret
Hani nerede kaldı bu bereket
Düşlerim bitti ufkum karardı bu nasıl dehşet
Kaybolmuş artık birer birer adalet
İpin ucu kaçtı bir kere
Gözlerim gözlerine bağlandı birdenbire
Son bekleyiş kalan son cemre
Gülüşünü benden eksik etme hemşire
Sanırsın yollar uzun
Haberlerde bitmeyen zulum zehir kurşun
Şükür besmele hep dilde hamdolsun
Bir tek ekmeğimiz kaldı oda son somun
Yetirdiklerimiz
Yaralı bir gülüşten
Çilekeş bir sevdaya döndü
Ne ayakta kalabildim
Ne de huzur dolu
Evinin karşısındaki
Söğüt ağacının altında bekleyişler
Yağmurda bile üşümeksizin
Yaralı bir gülüşten
Derin bir sevdaya yelken açış
Hatırladın mı siyah telli defteri
Galiba o defter en son bizde kaldı
Şimdi kâğıtlar kalemler ve mutluluklar
Hep telefonlarda saklı