YALANLARLA YARINLARA
Üzerine göz yaşlarım gibi gökten damla, damla süzülsün yanlızlık,
Kahve fallarında kapını çalacak o kişi hiç çıkmasın,
Benim bu çektiğim acıların sebebi sensin ve kırğın bu kalp yanına kalmasın,
Umudum gözlerinde farklı bir siyah,
Küle çalan gerçeklerle, vedalar arasında kalan bu kalbi,
Senin gözlerinden göremezken,
Sana seninle veda ediyorum,
Birkan Çakır
ÖZLEM
Ne kadar aykırıyım hayata ,
Anlamasamda yolunda dolanıyorum bir şeylerin ,
Bunca papatya kimin falı hatta ,
Bilmesemde gerçekleri ,
Öğrenmek için göz bebeklerine bakıp ,
Nakış etmek isterim sevgimi ,
Aşk ilk okuldaki sıralarda.
-EN ACISIDA BUDUR YA-
İki dudağının arasına saklansa hayat ,
Yanaşmam artık ,
Küllerimi saçarım bulutlara ,
Bir kuyruklu yıldıza saklanırım ,
Bir araç gibi süzülürüm evrenin dört kanadında ,
Dünya dediğin bu diyara adımımı daha atmam .
Herkezin kölesi olduğu üç harf bu ise eğer ,(AŞK)
Var olmamayı dilerim Tanrıdan ,
Damağıma yapıştı ise adın bir parazit gibi ,
Seni başkasının bakışlarında bulamam .
Farklı güneşleri izlerim hiç olmadan ,
Yalnızlığı dizerim beyaz bayraklara ,
Seni bu yola katmam..
Merhamet arıyorsam sıcak bir avuç içinde ,
Anama uzanır ellerim .
Ve sensizde mutlu olabilirim ,,
Bu yolu yanlız bitiririm.
Çıkmıyorsan aklımdan ,
Kestirip atamam belki kaderim bu değip .
Unutamam belki seni galaksinin dört köşesine de adını nakış ederim ,
Özür dileyemem istersen kusurada bak ,
Benim için sadece artık bir isimden ibaretsin ,
Umarı adını başkasın bedeninde duymam artık ,
Gözlerim dolar .
Gerçekten kaybetmiş derim ,
Ve şunu da unutma yanımda olmasanda ,
Unutmam belki ama arada bir seni hatırlaya bilirim .
En acısıda budur ya ,
Seni sen olmadan da sevebilirim.
Birkan Çakır
Akıllanmayan Çocuk
Hala çocukmuşum gibi geliyor
Yetiştiremediğim karakterlerim var
Koskocaman da olsa dünya bana dar
Hayalleri olan bir adamım ben umutlarıyla yaşayan
Her sabah aynaya bakınca afallayan
Bir çocuğum ben, kafası kolay karışan
Hala oturmamış karakterimle yürüyorum
Arada derede gezen kişiliğimle
Sorulara bilmiyorum diye cevap verişimle
Kimliksizliğe bürünmüş kimliğimle
Hala büyümedim ben, safım, şaşkınım
Beş sene sonra olgunlaşırım herhalde
Alışırım gözlerimi açmaya yalan dünlere
Alışırım yalan söyleyip yalandan gülmeye
Alışamadım ama olsun, alışırım
Hala çocuğum ben, peri masallarına inanan
Leyla ile mecnunu gerçek sanan
Aşk fantazilerine kanan
Hala çocuğum ben
Akıllanmayan
Hiçbir şeye inanasım yok, karmaya mesela
Ne anlamı var ki, hep tutarsızım hep tutarsız
Carpe dieme kavuşacak karakterim
Bir eda ve bir veda ile yaşayacağım
Mesela ruha enerjiye yeterince inandım
Saf olan "şey"in varlığına delalet aradım
Yılmadım, yılmadım ama, yılmak istiyorum
Hala çocukmuşum gibi geliyor
Çocuk olduğunu anlayınca büyümüyor insan
Çocuğum hala, şaşkın, sekiz yaşında
Umutları olan, hayalleri olan, masumluğa inanan
Şaşkın bir çocuktan fazlası değilim
Sadece biraz kirlenmiş bedenim
Utandığım kadar
Senin dünyandan uzakta
Nazar ve gözden tuzaklar
Var etrafımda
Bir savaşmış bu adeta
Temiz ve kirli yataklar
Var şu anımda
Senin dünyandan bir tuzak var
Benim hayallerim senden uzaklar
Yalancı tanrılar her yerimde
Bizim gerçeğimizi çalacaklar
Seni, beni, bizi, şunu, bunu, onu
Mutlu sanacaklar
Gülerken anladığımıza ağlayacaklar
Gökyüzüne değil gözüne yüzüne bakacaklar
Utan, varlığından utan, yokluğundan utandığım kadar
Senin dünyandan uzakta
Gerçeklik tam bi tuzak be
Gelene kapı açık
Gidene de darbe
Ağlarım
Bana güzel şeyler hissettirme
Sen de insansın
İhanet edersin
Yalan söylersin
Ve gidersin
Ben de insanım
Özlerim
Bana güzel şeyler söyleme
Bir gün söylediğin tüm güzel şeyleri
Çöpe atarsın
Ben de seni yargılarım
Çünkü söylediğin her şeye inanırım
Bana hiçbir şey vaad etme
Beklerim
Kirletiriz sevgiyi, bir şey beklemeyelim
Beklentisiz sevmek en güzeli
Çok sevişmeyelim
Mesela beni kendine bağlama
Çünkü insansın, gidersin ya
Mahrum bırak beni nimetlerinden
Alışırım sana
Yanarım sen gidince
Yanarım yıllarca
İnsanım ben, ahmak bir insan
Alışırım dudaklarına
Mesela bana öyle bakma
Yılan gibi bakma bana, çok severim seni
Çok seversem, çok yanarım ben
Çok yanarsam, umursamazsın
Giden umursamaz
Kalan ağlar
Sen gidersen ben ağlarım
Ben ağlayınca annem ağlar
Annemi üzme
Bunu bana yapma
Mesela bana masal okuma
Çünkü ben aptal bir çocuğum
Çünkü sen insansın, kandırırsın
Ben seni kanatsız melek sanıp
Her yalanına kanarım
Çünkü insanım ben, yanılgıdan ibaret
İnsan kadarım
Sonra sen değişince, gitmiş olursun
Senden bana kalan, hatıralar olur
Ben o zaman yanarım
Ben yanarsam, gökyüzü ağlar
Gökyüzü ağlayınca dünya yanar
Kısaca söylüyorum, sevme beni
Gerçekten seviyorsun sanarım
Ağlarım
Bana uyanırsın
18 Temmuz 2020 Cumartesi
05:27
Bir gün bana uyanırsın
Reçeteni keserler, tutuklusun
Parolanda sular akar, iyi misin
Belki bensiz uyurken de huzurlusun
Bir gün karanlıktan korkarsın
Beni ararsın, yalnız kalırsın
“Konuş sevgilim konuş” der ve
Eski bizi bulursun
Biz olup
Bizi ararsın
Dinle beni
18 Temmuz 2020 Cumartesi
05:32
Ben sabaha kadar konuşurum
Sesime beş dakikalık sözleşme yap
On beş dakikadır sarhoşum
Şuursuzum, hadi sen de bize tap
Dinle beni zihnin uyuşsun
Sen gene yalnızlığında beni bulursun
Çok kalabalık ve soğuksun
Memleketinin yağmurunda bir kap su
Dünya karanlığında bin hap su
Sensizlik ne de garip bir şey
Hep varmıydın ki sen, şimdi yoksun
Biz varmıydık hep, bizden yoksun
Şiirler mi sıktı seni artık toksun
Ninnisiz gecelere uyursun
Ben hala küçüğüm
18 Temmuz 2020 Cumartesi
05:37
Sen gecelerden korkmasan da artık
Ben hala küçüğüm, bize sadık
Göğsün yok bana yastık
Hangi hece de kaldık
Söylesene
Sen şimşekleri sayamazdın
Ben şimşeklerle savaşırdım
Yağmur damlasında masum kızdın
Gecenin dördünde bana yazdın
Rüyalarında beni sardın
Gecen karanlık değil artık
Beni karanlıklara saldın
Oysa ben karanlıktım
Kendimden korkar oldum
Uykusuzdum
Uykum vardı hep
Uykusuzum
Uykum kalmadı pek…
İstemedin
18 Temmuz 2020 Cumartesi
06:02
Seslerin vardı, onlarca, binlerce
Sana küfür eden, sana yol gösteren
Seni yoldan çıkaran, sana kötü gelen
Sana iyi gelen seslerin vardı
Biraz alışmıştın onlara, yalnızlık gibi
Ben geldim sonra, küstüler sana
Ben gelince hiç olmadığı kadar sessizdiler
Seslerdi onlar ancak ben gelince işlevsizdiler
Bir şey oluyor bana, anlamlandıramıyorum
Dönüyor dünya diyorlar, dönmese keşke
Dursak bir yerde sonsuza dek, seninle
Yalnız kalmak istemiyordun
Alıştığın yalnızlıktan kurtulmak için bana
Sevdiğin insana, ruhundan parçaya
Uzanıyordun, ne de güzel uzanıyordun
Bir süre geçti, çok kötü oldum
“Yalnızlığa alıştım ben.” dedin
Benimle yalnızlığı bozmak istemedin…
Acaba niye?
18 Temmuz 2020 Cumartesi
06:06
Beni yalnız bırakma diye
Yalvardım öykülerle
Benim kafamı karıştırma
İstedim senden
Acaba niye?
Kötü düşünmek istemedim
Hep iyi olsun istedim
İyi şeyler olsun ki
Bizde iyi olalım
Olmadı
Hep ittin
18 Temmuz 2020 Cumartesi
06:09
“Seni kaybetmekten korkuyorum.”
Dedin bana hep
Bir gün geldi
“Kaybetmek için elinden geleni yaptın.”
Dedim sana
“Seni kaybetmekten korktum hep.”
Dedin ve izin verdin gitmeme
Gitmedim, gitseydim ölecektik
Gidemedim, değişemedim
Aşkımı öldüremedim
Ama unutma
Bir yerden sonra beni hep ittin
Asıl giden sendin
Beni değil, kendini kaybettin
Boşluk
18 Temmuz 2020 Cumartesi
06:13
Yaşamak öyle zor geliyor ki senden sonra
Gerçek misin diye soruyordum sana
“Çıldırıyorum”
“Ben de”
Tutku, aşk, özlem, heyecan
Gerçek mi bu yaşadığım şeyler?
Komadamıyım yoksa?
Ölsem uyanır mıyım?
İstiyorum bunu
Uyanayım
Hayat standartlarımı öyle bir değiştirdin ki
Hiçbir şey anlam ifade etmez oldu
Senin yüzünden demek istiyorum
Değer verdiklerim değerini yitirdi
Ben değerimi yitirdim
Öyle bir girdin ki hayatıma
Hayatımın merkezine koydum seni
“Önce sistemin bir parçası ol
Sistemin içinde büyü, ihtiyaç duyul
Sonra çık sistemden, herkes seni arasın”
Öyle bir şeydi bu herhalde
Ruhumu seninle hissettim ben
Sen değiştin, ben eksildim, sen gittin
O sözlerin bir bütün yapardı beni
Davranışlarınla eksilttin
Şimdi koca bir boşluk var içimde
Işığının gölge oluşturamadığı
Sensizken canımı yakan
Seninleyken ortaya çıkan
Öyle bir boşluk
Yara
18 Temmuz 2020 Cumartesi
06:34
Kimin aklına gelirdi ki?
Tüm yaralarını saranın
Seni en büyük yaraya hazırladığı?
Eylül geçiyor
Eylül geldi
Üşümeye başlar mı ki
Sefil sesimi duyan olur mu
Nerede o çok seven eski sevgili
Eylül geldi
Yağmurlar yağmaya başladı
Eylül geçiyor
Ben geçemiyorum
Nerede o çok seven gerçek aşık
Pirayeyi öven nazımı döven güzel
Nerede ismine ithaf şiir yazmayacağıma söz verdiğim
Beni sözünden dönen onursuz bir adam yapan
O kafası karışık
Nerede hayatıma yanılgı diyecek cesareti sevgisinde bulduğum
O güzel kaçık
Acı Gerçekler
Açık olacağım
Bana ne oldu bilmiyorum
Nerede o tutku dolu adam bilmiyorum
Tedavi diyorlar buna
Ben kendimden oluyorum
Hissetmek güzel bir şey belki de
Anlatmakmış benim olayım
Şiirlerim hislerimden gelmiyormuş
Duygularım düşünceymiş meğer
Hissetmiyormuşum
His dediğim şey ilüzyonmuş
Şimdi ilaçlarla kör olmuşum
Hislerime nankör olmuşum
Beynim bi bavul gibi
Tıka basa dolu
İçinde binlerce
Yüz binlerce cevapsız soru
Onlarca şüphe ejderhası
Tilkilerden meclisler
Anlatılmamış hikayeler
İçine içine atılmış
Acı şeyler
Beynim bi davul sanki
Çalıyor sürekli, sessiz sessiz
İçimde bir çığlık var
Yankısı algımı aştı
Bağırıyorlar
Sisli sisli
Şimdi körüm
Nankörüm
Acı veriyor bana yaşamak
Yaşamak demiyorum ben buna
"bir canlıya antidepresan vermek
Onu yaşarken öldürmektir" demişti
Arkadaşın biri
Yaşamak demiyorum ben buna
Başka çare yoktu
Düştüm bu çukura
Acı vermiyordu hissetmemek
Farkına varana dek
Şimdi acı veriyor hiç olduğunu bilmek
Hiç olmak
Hislerimi kimden satın aldım
Bilmiyorum hangi rüyaya daldım
Bilmiyorum kaç tane koyun saydım
İnsandım ben, gerçek bir insandım
Şimdi hissetmiyorum
Şiir okumaktan korkuyorum
Bencilce bir tutum, biliyorum
Kalemimden üç beş şey çıkıyor
Belki bilincimin altından çıkan tozlardır
Bunlar belki haykırışların fısıldanışıdır
Depresyondayım, bahanem hazır
Acı bir gerçek var olmak
Acı veriyor muydu ki yok olmak?
Acı bir gerçek mi hissiz yaşamak?
Hissiz yazmak?
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Hiç böyle şaşırmamıştım zihnime
Meğerse kalbime dokunanmış zihnim
Alışamıyorum bu yeni, saf, salak bedene
Bir karmaşa içerisinde yüzmekteyim
Anlaşılmam mümkün değil, çelişkideyim
Hislerimi nasıl tarif edeyim, nasıl becereyim
Bilmiyorum, kıskanıyorum inananları
Kıskanıyorum toz pembe masallara kananları
Özlüyorum eski halimi, acı çekse de yaşayan beni
Acı denizinde yüzmek benim işim olmuştu
Oradan istifa edince hissizlik boşluğu diye bir şey oluştu
Kafamda ki tilkiler kalbimi unuttu
Ejderhalarla birlikte zihnimi esir tuttu
Nasıl anlatabilirim ki kendimi, eminken anlaşılmamaktan
Niye yazıyorum ki bu tonla heceyi
İşim ne, bıktım gerçeklerden saklanmaktan
Apaçık oluyorum kendime, "sevmiyorsun onu" desem de
Bir illüzyon vuruyor alnımdan, sancıyla kalbimde
Bir isim gitmiyor aklımdan, iki hece dilimde
Ben bıraksam da onu, bırakmıyor geçmişim, peşimde
İşte öyle bir ihtilaf sardı varlığımı
Doğruyu bilmekti yegane niyetim
Doğruyu bilince benden bana ben kaldı mı?
Doğru dediğim şeyle varlığımı yeni bir illüzyon sardı mı?
Nereden baksan cinayet, tek eksik ceset
Ben şuursuzca, ruhsuzca satırları yazarken
Sen okuyucu, nasıl beceriyorsun hissetmeyi
Benim duygularım yok içimde diyorum
Sen duygulanıp, "çok duygusalsın, boş ver" diyorsun
Bilmiyorum, basit işte
Duyguları zihnimle taklit ediyorum
Ölmüyor içimde ki o çocuk
Sadece ruhumu terk ediyorum
Evet bir yanım ilaçlı, ne diyeceğini şaşırmış
Aklımda ki ejderhalar tilkileri kaçırmış
Diğer yanım hasta, aklı fikri yasta
Duyguyu bıraktım ben, iki arka sokakta
Evet bir yanım ayık geziyor, her adımda düşüyor
Eksik tilkiler fazla ejderler, beni benden ediyor
Öyle bir ihtilaf sardı ki varlığımı
Kör oluyorum ufukta
Öyle bir şey ki bu, umutsuz kalıyorum soğukta
Ama beceremiyorum, ölmüyor içimde ki o çocuk!
Bir algı oyunu bu yaşam dedikleri
Boşa gidiyor her gün ektikleri…