Bu bir sonmu aslında - Birkan Çakır
Artık dik duramıyorum ,
Alkışla kendini bu sanatın sahibi sensin,
Aşk kime ne sundu bu güne kadar,
Benim sayfalar dolusu yanlızlığım var..
Kim suçsuz olamasına rağmen özür diledi senden?
Kim hem iğneyi hem çuvaldızı kendine sapladı?
Benim dışında kaç kişi sana farklı olabilme şansı verdi ?
Ellerimde kuvvet kalmadı sana bir çiçek suna bilmek için,
Son kez sevebilmek acizlerin işidir..
Zaman sana aşkı gösterir ,
Zaman sana sevmeyi öğretir.
Zaman sana yanlızlığı sunar...
Zaman sana olabilecekleri değerlendirmek için işaretler verir,
Batan geminin malları sizlere sesleniyorum,
Seve bilmek adam olanların işi ,
Ve bir sabah sizlerde uyanırsın uykudan,
Masalını yazdığınız kadın veya erkek yanınızda yoktur.
ana kalan tek şey yazdığın satırlardır toplarsın bir araya. Bir söz verip tutamamak gibi bir ağırlık çöker üstüne... Yalnız yazdığın satırlarla kalırsın bir başına...
O zaman anlarsınız aslında ..
Birkan Çakır
-NE ZAMAN -
Biz ler değilmiyiz toprağın kokusu nu seven ,
Kucaklamak yerine korkan ve vaz geçen .
Dolusu variken ,
Boşu kucaklayan .
Aşkı bulduk tamam da ,
Elimize yüzümüze bulaştırmadık mı ?
Sıra nede peki ?
Cennet i istiyoruzda , Ne yaptık tatmak için ?
Yaz mürekkep yaz !!
Bulaş sayfalara lekeler bırak !
Bende tükeneceğim senin gibi .
Yanlış yaşadım belki demi ,
Yaz kalem yaz !!!
Günn yeniden doğacak .
BİRKAN ÇAKIR
KUVVEDEN FİİLE
YİNE AKŞAM
Yine akşam yine içimden geçti,
Dilden çıkıp sözümüze seç geldi,
Gönül kanda şimdi kendinden geçti,
Nazar değdi gözümüze felç geldi..
Değdikçe böğrüme şifâsız sağlar,
Veyl sesleri zihnim maziye bağlar,
Sabır gani lakin beynimde ağlar,
Hazan vakti özümüze güç geldi..
Tadımız yok eyvah ay doğmaz gece,
Dinmiyor dinmez de bu fasit hece,
Korkarım sükûti hayal netice,
Kül denizi közümüze hiç geldi..
Beşiroğlu | 21.08.2015 (YİNE AKŞAM)
***
UCU TELLLİ MAZRUF
Ucu telli mazruf derdim yolladım
Kuru karanfille tuzum içinde
Üstünü filatel pulla doladım
Bilâ mekân attım tozum içinde
Gönlünü gönlüme sardım salladım
Mor dağdan menekşe lale topladım
Şeydayı bülbülden gülü sakladım
Pürmelali beyan lüzum içinde
Mavi düşlerimin içinden seçtim
Son defa diyerek bir dolu içtim
Bizim türkümüzü peşinden geçtim
Hüseyni araban manzum içinde
Beşir’im bu candan geçtim giderim
Nefsime hicrânı seçtim giderim
Al beyaz kefeni biçtim giderim
Kat’a sararmayan yüzüm içinde
Beşiroğlu | 20.01.2016 (Ucu Telli Mazruf)
***
GARGIŞ
Ocağın gapana gapın kitlene
Umaram Allahtan başın bitlene
Üzehen bahanlar senden zıtlana
Yatada gahmayıp uyanmıyasan
Ehmeğin ola da yutamıyasan
Başahan daş gele tutamıyasan
Humarda uduzup utamıyasan
İnşallah helal mal gazanmıyasan
Ocağın yansında duman tütmesin
Torun torbaların davar gütmesin
Allah mal sahabi seni etmesin
Rehmet yağmurunda ıslanmıyasan
Helal lohma yiye garnın doymiya
Cenezende çengi çalıp oyniya
Dalın uzana da meyve vermiye
Be murad olasan uslanmıyasan
Çor tuta hep heste verem olasan
İnşallah İblisten bela bulasan
Cıscıbıl galıpta buza dalasan
Çürüye de seni paslanmıyasan
Hesret çeke çeke geçip gidesen
Bi god zahireye hizmet edesen
Garğışımlan cehennemde sede sen
Gıcır gıcır yanıp yanıp usanmıyasan
Dilerem Mevladan dilin dağliya
Kud olasan da gözün ağliya
Sıfatın töküle başın düğlene
Baş yastuğta yere uzanmıyasan
.....................,,,
BEŞİROĞLU ... 27.10.2018 (GARGIŞ)
***
GÜLENDAM
Hatıran yadelde kaldı yadigâr
Pelesenktir dilde yadın gül endam
Kaşı kömür dideleri kehribar
Kara bahtım güzel kadın Gülendam
Kader bizi güç eyledi zar ile
Gönül niza suç eyledi har ile
Kor alevi seç eyledi nar ile
Kal dilinde kimi andın Gülendam
Şehla gözlerinden akan yaşların
Ok misali kıvrım hilal kaşların
Satenden esvabın şal kumaşların
Leblerine bal mı bandın Gülendam
Tez gelen hazanın tuzu biberi
Virane hayatın pulsuz gideri
Feleğin habire dönen çemberi
Yaman gile hal mi yandın Gülendam
Maşuk durur söyler sözün özünü
Yüreğinde küllenmemiş közünü
Sevmeyince arsız yarin yüzünü
Zülfüyari tel mi sandın Gülendam
Beşiroğlu ... 16.05 2017 (Gülendam)
***
GURBET
Ne yapım ki ay oğul şi’re vurdum kendimi
Dehrin gözü kor ola üregimde bel gibi
Her şey behen yabancı tanuduhlar el gibi
Sabur sinir galmadi yıhamiram bendimi
Kimselere açamam derdim dünyadan böyük
Benim gibin sanmıştım yanaştım ki anlatam
Vallaha az galdi ki şamarı mı patlatam
Zan etti deli meczup payladi beni sümsük
Ola dedim ehretlik neredesen çıh da gel
Meger oda hayınmış gasit silmiş defterden
El de yoh avuçta yoh gün doğmuyor seherden
Gardaşın telef oldi işretlerden bıh da gel
Kime desem derdimi gurbet sen behen vay ver
Kut oldi ayahlarım hepten tağat yok ten de
Beni sahın unutma melmekete giden de
Beşir’in ehvalını dosta düşmana say ver
Beşiroğlu ... 16.03.2017 (Gurbet )
***
BENİ
Öyle yorgunum ki ruhum ganmıyor
Hayalim hercümerc bitap ne çare
Gam dolu şinanay fiskem yanmıyor
Gönülde hezeyan nutuk nakkare
Felek fır fır dönüp bâd etti beni,
Şi'rleri an gelip yad etti beni.
Meşeli koyaklarda eğik rampalar
Nasıl da gövermiş göğe değerken
Yürekler dağınık sönmüş lambalar
O esmer geceye çiğ den düşerken
Kandili üfleyip tad etti beni,
Perdeyi indirip şad etti beni.
Beşiroğlu ... 05.01.2018 (BENİ)
***
LEYLA'YA
Uçun sunam birin birin sılaya
Nehar seherinde varın Leyla’ya
Gam demidir deyin gelsin selâya
Taş yürekten yastığını yaptığım.
Beşiroğlu … 16.08.2018
***
YILMADIM YIKILMADIM
Yılmadım yıkılmadım uğraş telaş geldim hep
Bilmedim nankörlüğü başım dik yürümüşüm
Bir sevda ki aklımda herşeye odur sebep
Çileler manzumesi yazarken sürümüşüm
Başımda kavak yeli eser kıpraşır hala
Kırk yıl geçti aradan gönül gelmedi yola
Kalbe has geldi gayri ondan gelen bin belâ
Ben ışkın esiriyim yaşarken çürümüşüm
Beşiroğlu ... 08.09.2018 (YILMADIM YIKILMADIM)
***
HASMIM YOK
Hasmım yok hicranı delip geçse de
Ateşi cehnemden harmış be gönül
Kalbimi bin defa kırıp geçse de
Sevdası ruhumu sarmış be gönül
Hayali başkaydı zihin ağında
Zümrüt gölgelikli anka dağında
Hasretle beslenmiş bostan bağında
Od yakıp ağlayan yarmış be gönül
Hüzünler içinde kaldı yüreğim
Eğildi büküldü beş parmak elim
Bir şem'a ömürlü hür kelebeğin
Bir asır miadı varmış be gönül
Say Beşir isyanın bin defa söyle
Ağlayıp ağyara şen sefa söyle
Hülasa eyleyip cem cefa söyle
Yüreğin alevi kar’mış be gönül...
Beşiroğlu | 22.07.2016 (HASMIM YOK)
***
İNCEDEN İNCE
Küllenen yaramı kim açar benim,
Uzanır ellerin inceden ince,
Mestane olmuşum pek naçar halim,
Küstürür dillerin inceden ince.
Bismillah ille hû çıkmışım yola,
Pirimden bir medet müyesser ola,28.10.2018
Hicranlar mevsimi vermezse mola,
Tez solar güllerin inceden ince.
Hicranın mevsimi olur mu deme,
Ruhunu acıtıp yakar hengâme,
Derdinin dermanı olur meyhane,
Hesabın perk olur inceden ince.
Meyhane sanma ki köhne bir yerdir,
Kimi zehr olur içtiğin iksir,
Düşürür zevâle şüsesi serttir,
Çaldırır tellerin inceden ince.
Ölmeden ölmeler maşukun işi,
Sırrını bilmeyen bilmez her kişi,
Gaipten haberler veren dervişi,
Yerilir hallerin inceden ince.
Beşir Emrah ile söyleşti kanda
Neşide söyledik aynı zamanda
Tadına doymadık bitti bir anda
Sökülür sellerin inceden ince.
Beşiroğlu | 14.01.2016 (İNCEDEN İNCE)
DEDİLER
Pas tutan öfkesi gelince serde
Sükûtla şehrini yaktı dediler
Son tatlı buseyi aldığı yerde
Öylece ardından baktı dediler
Şehrin o pisişik caddelerinde
Musibet muayyen raddelerinde
Saatin en mahrem haddelerinde
Güle intizardan bıktı dediler
İçinin telaşı derdiyle böyle
Sığlaşıp yoğalan vecdiyle böyle
Akşamın kerahat vaktiyle böyle
Sıyrıldı dünyadan çıktı dediler
Harabat ehliydi badesi şıra
Granit gönlünü yaktı bir çıra
Haykırdı sabrına verdi muhtıra
Tahtını bahtını yıktı dediler
Işkın kıblesinden ayrıldı bu gün
Dergâhtan kovuldu ruhunda sürgün
Birikmiş dilinde n’isyan büsbütün
Şimşekler beyninde çaktı dediler
Dönmeye yeminle kasemler etti
Yürüyüp ardına bakmadan gitti
Har vurdu harmanı savrulup bitti
Gün doğmadan zevâl aktı dediler
Beşiroğlu ... 05.02.2017 (DEDİLER)
***
BULUTLAR
Mavi göle çöktü gri bulutlar,
Meşeli dağları sisle sardılar,
Ağaran koyakta demir pası var,
Rahmeti yerlere döktü bulutlar.
Tüllenen ziyânın sisli şavkıyla,
Siyah gecelerin altun ay’ıyla,
Semanın ipekli şal kuşağıyla
Gamlı divaneye çöktü bulutlar.
Ümitler kesişsin maksut düşmeden,
Hayal dünyasına sükût düşmeden,
Maşukan eynine umut düşmeden,
Gayri döne döne göçtü bulutlar.
Beşire nereden gam geldi böyle,
Kalbini derinden tam deldi öyle,
Ebemkuşağıyla yağmurla şöyle,
Savrulan hayâle düştü bulutlar.
Beşiroğlu ... 14.01.2016
***
GRİMSİ BULUTLAR
Grimsi bulutlar kubbeyi delmiş
Gülerken depreşir göz yaşım benim
Canhıraş telaşe cümlesi yelmiş
Alnıma yerleşir yüz yaşım benim
Gönülde bin dert var viran harebe
Arsız heyulalar dönmüş akrebe
Vehimler gönülde oynar körebe
Yağmurla ıslanır düz kaşım benim
Şimdi gayyalara dalıp gitmişim
Hayatın sihrine kanıp gitmişim
Cehnemden bîhaber yanıp gitmişim
Töhmetle uslanır güz başım benim
Beşiroğlu ... 11.06.2015 (GRİMSİ BULUTLAR)
***
BİR ŞAİRİM
Bir şairim, ömrüm geçti savaşla
Başımı eğemem yoksa huzurum
Yakamı tutturmam kimseye asla
Yıkılmaz pehlivan aslan olurum..
Pusuda bekleyip çevirme beni,
Aklımı zayedip evirme beni,
Gölgemle dövüşüp devirme beni,
Sırtlanı affetmez kaplan olurum..
Enine boyuna cesaretim ben,
Düşmene uyanık ferasetim ben,
Gerekirse kande felâketim ben,
Şimşek gibi akar talan olurum..
Beşirim her daim benim şol devrim,
Tapduk'a emreyim virdim üç çevrim
Gel dokun istersen dönsün de nevrim,
Her dem de başına belan olurum..
Beşiroğlu | 15.03.201 (BİR ŞAİRİM)
***
GİDERİZ
Buralı değiliz hürmetli paşam,
Malımızı satar öyle gideriz.
Gelen ağam giden vali gaymagam,
Nereye dilersen söyle gideriz.
Dönmeyen yolları eresim gelir,
Görestim ben onu göresim gelir,
Esmer saçlarını öresim gelir,
Başında al beyaz şayla gideriz.
Umurum değildir tevatür şu’yu,
Her yiğit değişik başkadır huyu,
Durgun mu akarmış Çoruh'un suyu
İlâhi farz ile Hayy'la gideriz.
Beşiroğlu ... 04.01.2016 (Gideriz)
_____:
Tevatür şu'yu: Dedikodu, kulak dolgunluğu vs., Şayla: Kardenize özgü başa giyilen örtü.
***
YEMİN (Koçaklama)
Bre erenler hemi cümle İblisler duysun
Gayri suç bende kalsın ikbâli zevâl yıksın
Saymam şimden kimseyi erlik meydane uysun
Dal! de.. eğer dalmazsam gök girsin kızıl çıksın
Cevr-ü cefâ gam gibi tene giren çelikse
Yıkacak yar mı yok cep delik cepken delikse
Vuslata hasret gönül yürek belik belikse
Sal! de.. eğer salmazsam gök girsin kızıl çıksın
Gökten yağsa taş dolu yinelense şer devam
Niçin yaşarım söyle yok ise kutsal davam
İnadına bu yer de gelse üstüme akvam
Kal! de.. eğer kalmazsam gök girsin kızıl çıksın
Dolmuşsa yüreğine ümitsizlik yeisi
Çağır gelsin uçmağdan Başbuğ namlı Reisi
Bakir vatan üstüne çöreklenmiş beisi
Sil! de.. eğer silmezsem gök girsin kızıl çıksın
Kuyruk acısı örter muhannetin kalbini
Kıskandırır vallahi sadık Kangal kelbini
Türk'e garez besleyen dahil/hariç sülbünü
Bil! de.. eğer bilmezsem gök girsin kızıl çıksın
Araftayız deyûben avaz eden yiğitlen
Horasan erlerinden Yunus geda mûritlen
Yesevi dergahından yüzbin gazi şehitlen
Gel! de.. eğer gelmezsem gök girsin kızıl çıksın
Beşir yürüsün yine yolların dar bükünden
Deme'm ağır olsa da gam kervanı yükünden
Şehit Halisdemir'len gam dağını kökünden
Del! de.. eğer delmezsem gök girsin kızıl çıksın
Beşiroğlu ... 27.04.2018 (YEMİN | KOÇAKLAMA)
***
- Atsız Ata'ya saygıyla..-
O GECE
O gece ne kadar mahcuptu mehtap
Derinden yaralı bir muğber gibi
Bir açıp bir sönen o meh afitap
Rengârenk saçılan nilüfer gibi
O gece aşınca uca tepeyi
Sundurma altında muhal herşeyi
Otağı çöllenmiş sefil uç beyi
Kalpağın üstünde bir miğfer gibi
O gece diyelim rüya masaldı
Biçare hayattan bana düş kaldı
Kendimden sakladım çapullar aldı
Nöbette uyuyan bir nefer gibi
O gece uyanıp döndüm rüyadan
Aynaya bakınca caydım dünyadan
İğrendim köhnemiş dümdüz hayadan
Elvedâ demeden terkeder gibi
O gece semayı mıh deldi sanki
Ufacık aradan güz geldi sanki
Rûzigâr kalbime bir yeldi sanki
Fikrimi zikrime zerkeder gibi
Ve sabah uyanıp girdim hayata
Geceden yoklayan küstüm memata
Yaylıdan teminen bindim kır ata
Ölmeden ölmeyi farkeder gibi
Beşiroğlu ... 15.12.2017 (O GECE/Nazire)
***
İSTEMEM
Gönül hanesinden bir dem geçersem
Kanmadan vuslata veda istemem
İşret çeşmesinden bir tas içersem
Sâdetli eyyamdan cüda istemem
Bu tene dehr dolmuş toprak olsa da
Gönül mahpesinde tutsak olsa da
Gamıma devayı ortak olsa da
Başımda üç tekbir eda istemem
Talibim ariften izler okurum
Tevrat'tan İncil'den sözler okurum
Baki'den Emrah'tan ezber okurum
Bir başka davûdi seda istemem
Beşirim dehrimle zar u zar oldum
Yirmidört kırattım keş ayar oldum
Harabat yaşadım bî karar oldum
Canıma can için feda istemem
Beşiroğlu ... 31.07.2018 (İSTEMEM)
***
AR GİT İSTERSEN
Merhaba diyesim yoktu bu sabah
Fır döndü fikrimi çeldi gözlerin
Ruhumu kabzetti ahseni günah
Cehennem narına yeldi közlerin
Hoşçakal demeden gittiğin akşam
Neşide yazdırdın sarmal kafiye
Sürgün etti canım şuh bir ihtişam
İnsicam kayboldu sen yoksun diye
Pul yapraklarıyla sarı papatya
Bir tutam gül ile biraz da çalba
Dilber dudağından al benli boya
Dilimde bir bukle esrik murabba
Elveda etmeyip var git istersen
Gölgenin sırtına sindiğin yere
Al benliğimi de sar git istersen
Cinnetin atına bindiğin yere
Beşiroğlu... 15.01.2017 (Var Git İstersen)
***
BU ŞEHİRDE
Bu şehirde yaşamak kolay sanma sen abit
Her taraf yamyam dolu doymuş pozunda elit
Kimi haydut fedai kimi taraf müstebit
Kuzu postunda saklı çakal caddelerinde
Dehşetengiz geçmişin kadim bu şehirinde
Esrarengiz gölgeler, kel alaka mizah var
O sahipsiz beldenin ağlayan nehirinde
Küskün akan seyrinde anlaşılmaz izah var
Beşiroğlu ... 14.10.2018
***
TÜRKÜLER
Yanık bir ney sesi ser de eserken
İçimde depreşir bazı türküler
Gönlüm yad elinde çile çekerken
Yarama bastırır tuzu türküler..
Entarisi basma taze ferikler
'Al Fadimem' ak elinde ibrikler
Dudi dilli sanki meşkten esrikler
Gönlüme indirir buzu türküler..
Beşir bu işrete bahane bulur
Hasreti derinde besleyip durur
Didesin yaşları gamzede kurur
Kalbime sindirir sözü türküler..
Beşiroğlu ... 11.12.2014 (Türküler)
DİYLEN GEL
Ay doğmasın aman uca dağlardan
Giden gitmiş haber olmaz sağlardan
Bir eser kalmamış koruk bağlardan
Gam eleyip dilden dile söylen gel..
Kum doldurmuş katleylemiş nehrimi
Kuyruğundan hörelenmiş kahrını
Nasıl arzedeyim bilmem dehrimi
Coşa coşa sızlayarak eylen gel
Gam bağrımda halelendi dolandı
Çakıl taşı Çoruhumdan kalandı
Hayalimde şikarlarım yalandı
Dam başında öfken dinip diylen gel
Beşir söyle yüreğinde kalmasın
Şen Bayburt'un zümrüt değer elmasın
Ağla ağla yaşlı gözün dalmasın
Bar başında sallan seyit teylen gel
Beşiroğlu ... 23.08.2018 (DİYLEN GEL)
ŞEHRİN BAKİR KULLARI
Şehrin bakir kulları yapayalnız kimsesiz
Günahkar sokaklarda çürüme zirve tavan
His yalanmış yürekler yürüyor elbisesiz
Ayakta durmaz artık orada yaşam yavan
El ele kenetlenmiş kepaze saadetler
Ey maruf neredesin köpüğe mi yaslandın
Nefsine kanat takmış arızî kabahatler
Bitmez arsız şehvetin gelme artık paslandın
Güya and mı içmiştin suya perçin vurmaya
Durup bekleme gayri dağıtılmış kumanya
El alem uca varmış vur de artık zurnaya
Sana da yar olmadı kir damıtılmış dünya
Gri maviyi örtmüş kasevet kusar sanki
Çığ mı düşmüş bu dağa çamur sıvanmış evler
Dilde matem sesi var şekavet hızar sanki
Kibrit değmez dudağa alev kuşanmış devler
Sokaklar çıplak tenha bir sen varsın ortada
Yeryüzü kor karanlık sema delinmiş sanki
Tsunami ardılı vicdanlar işporta da
Sen matemi içerken bir tek mutlu baştaki
BEŞİROĞLU ...28.09.2018 (ŞEHRİN BAKİR KULLARI)
***
ŞEFKAT NERDE
Ben bir Türk’üm hasudlara korku salan ad benem
Bîçare mazlûmların beklediği ahfad benem..
Orduların uğruların diz çöktüğü kat benem,
Akıl başa devşirecek irşat nerde, hat nerde..
Fermansızım dağlar bana alçak gelir dar gelir,
Zümrüt suyu desteylemiş akpürçekli yar gelir,
Bize haram yurttan gayri sevdalanmak ar gelir,
Türk İlini töresini koruyacak zat nerde..
Epey yıllar uyutuldum, efsun ettiler kandım,
Toprağımı parça kupon satanlara inandım,
Kimselere söylemedim susuz kaldım aç kaldım
Şimden geri şu ağyara ağu şeker tat nerde..
Beşiroğlu çok dertlisin hemi de pek isyankâr,
N'isyan ile mâlûl olmuş akıl başta ziyankâr,
Sende köle halketmeyen bir mabuda iman var,
Eyvah ki Vatan haraç mezat olmuş şef/kat nerde..?
Beşiroğlu | 22.04.2015 -ŞEFKAT NERDE-
***
SÖYLE
Ömür gözlerin şuh bakışlarınla
Zavallı kalbimi çalanı söyle
Ruhuma dokunan kaş çatışlarınla
Beni yad ellere salanı söyle
Esrarın yakıyor asalet sende
Ardına bakmadan küsüp gidende
Zararda ziyanda başı önünde
Elleri böğründe kalanı söyle
Yüzünden nikabı kaldırıp şöyle
Yürekten deseydin gel bana öyle
Pembemsi leblerin kızılca lâle
Diline yakışan yalanı söyle
BEŞİROĞLU ... 07.12.2015 -SÖYLE-
***
BEŞİNCİ MEVSİMDE
Daldığın seherden gün döner sanma
Sen gittin gideli soldum ağladım
Maşuğun ahından gül solar amma
Sevda sürgününde seldim çağladım
O demler asildi ruhumu sardı
Dertli yürekleri sevda yakardı
Dil'den istikbale müjde akardı
Seng-i hayalinde kalbim dağladım
Şi'ri gazeline sav olmazdım da
Gidi hayırsıza av olmazdım da
Her yüze gülene tav olmazdım da
Efsûn demlerinde dilim bağladım
Hey Beşir perişan hallerin dersin
Bîvefâ ardından hala gidersin
Umurun var mıdır vire söylersin
Beşinci mevsimde zilim şağladım
Beşiroğlu ... 05.06.2017 (Beşinci Mevsimde)
Şağlamak: Feryadı figan
***
GÖRDÜK
Sarınmış nevbahar böcekler yere
Çeşniyle birlikte sonbahar gördük
Coşkun akar durur ufacık dere
Öfkeyle karışık sis buhar gördük
Diller ekşi soğuyorken sıtmadan
Usulca çıkar mı can acıtmadan
İpi koparılmış tel uçurtmadan
Kuru urganlarla intihar gördük
Gördükte efendim böylesin haşa
Tanrı göstermesin bir daha başa
Ne yasa dinliyor ne ağa paşa
İbretlik bir meddah iftihar gördük
Beşiroğlu ... 15.08.2018 (GÖRDÜK)
BİRAZ HÜZÜN AZICIK ELEM
Getir biraz hüzün azıcık elem
Ruhunda dinmeyen yeisi ekle
Götürme öteye gizli sır matem
Gönlünde yerişen beisi ekle
Kalmasın aklında maziden anı
Yak ne varsa dünden arta kalanı
Derdinle hemi dert ortak olanı
İmdada yetişen reisi ekle
Ruhunda sağalan bir volkan gibi
Damarda serince akan kan gibi
Sesine ses veren yıkık han gibi
Emrine amade enisi ekle
Güz diyorlar erdi işte sonbahar
Sarı yaprakları topluyor rüzgar
Cevrine aşina.. mahşere kadar
Dert hamalı garip munisi ekle
BEŞİROĞLU ... 18.10.2018 (BİRAZ HÜZÜN AZICIK ELEM)
_______:
YEİS- Karamsarlık, üzüntü., BEİS- Engel, uymazlık., REİS- Baş, başkan.. lider., ENİS- Dost, arkadaş. Sevgili., MUNİS- Cana yakın, uysal, sevimli
***
HIRS DÜŞÜRDÜ
Hırs düşürdü nazenine sözlerim,
Esasında ben özünü severim,
Tez indirdi kepengini hemsehrim,
Nedendir bu gayriniza hasetlik.
Alkışlarla kargışlarla harlandık,
Dehr ehlinden ziyadeyle darlandık,
Yanık gani yüreklerde zarlandık,
Muhannetten dara rıza eyledik.
Beşiroglu değme sözün acıdır,
Dil de yanar paslı közün sacıdır,
Şarkılarda hiç dinmeyen sancıdır,
Sadra şifa ferahfeza buselik.
Beşiroğlu ... 04.09.2014 (HIRS DÜŞÜRDÜ)
***
SANKİ
Döndü mor dağlara efkârı geldi
Soğanlı esriği sükundu sanki
Kabaran hisleri çağlayan seldi
Yemyeşil ovayı utkundu sanki
Yanağına düşen yaşları sildi
Her geçen salise daha sefildi
Eğildi büküldü sonra dikildi
Ruhunda volkanlar suskundu sanki
Bu yere dönmeye yemini vardı
Orada erecek hayalin ardı
Gümüş tabakadan cigara sardı
Elem yüreğine dokundu sanki
Kalbinde yelpaze fırtına sustu
Senfonik hırıltı ona kabustu
Aniden başına yıldırım düştü
Telaşla silkindi yutkundu sanki
Hayalle gerçeğin ayrımı zordu
Zamana uymayan kafayı yordu
Küskündü aslında yüreği kordu
Andelipten beter tutkundu sanki
Beşiroğlu ... 08.09.2016 (SANKİ)
UTKUNMAK- Zaptetmek. Zafer. -şiirde içselleşmek-..ANDELİP- Bülbül
***
EYLEDİK
Huzur memleketi Bayburt ilinde
Dudazar tepesi Çoruh nehrinde
Beyböyrek otağı Çerçi köyünde
Geçti gençliğimiz idman eyledik.
Döğüştük barıştık gaflete daldık
Çuvaldız değince bir ibret aldık
Yağlı pamuk urgan ipten atladık
Yırttık perdeleri isyan eyledik.
Yürüdük gurbette canı cebinde
Sılai rahime günün birinde
Dönmeyi düşledik işler bitince
Üç günlük hayatı ziyan eyledik.
Gayrıdan hisseye koştuk koşturduk
Hamasi işlerle coştuk coşturduk
İş başa düşünce şaştık şaşırdık
Deli Dumrul gibi izan eyledik.
Sevdik sevildik ah muradı aldık
Evladı iyâli hayata saldık
Köroğlu misali Ayvaz’a kaldık
Can yoldaşını sultan eyledik.
Son mevsim evveli hüzünler bastı
Memleket ahvali kalpleri sarstı
Hususi dertleri bin defa aştı
Tanrıya şikâyet eman eyledik.
Malamat cevriyle geldik bu yaşa
Seneler sonrası kavim kardaşa
Beşiroğlu deyû bir kara taşa
Akıbeti yazıp bühtan eyledik.
Beşiroğlu ... 21.09.2016
***
EYLEDİN
Bu cehennem vadi serin mi serin
Bak yine şaşırıp n'isyan eyledin
Leylim çukurundan daha da derin
Süfli niyetleri seyran eyledin
İmdi bu devranda soracak Allah
Öteye kalır mı zavallı bir ah
Sanmaki bilinmez evveli ervah
Çürüttün çiğ sütü ayran eyledin
'Bir hırka bir lokma' hile savını
Hamaset diliyle küfrün tavını
Çiçeğe konmayan arı balını
Bedava bulunca bayram eyledin
Söylerim derdimi hıncım yok benim
Eşkiye doygunum sancım yok benim
Yolumu gözleyen hancım yok benim
Yoğalttın dilimi veyran eyledin
Arif olan anlar ancak bu demi
Nuh nebiden beri yürür bu gemi
Garabet gudubet tamtam erdemi
Başına taç edip hayran eyledin
Örüyor gizlice binlerce vebal
Herşeyi tastamam eksiği helâl
Tırpanlı Şeytanı sanmışsın hilâl
Takkeli İblise şükran eyledin
Beşiroğlu yine başında yeller
Vicdanın sızlıyor ne bilsin eller
İçinde birikmiş coşuyor seller
Yeise düşüben hüsran eyledin
Beşiroğlu ... 20.09.2017
***
KURTLAR KOCALDIĞINDA
Kurtlar kocaldığında itler üregen olmuş
Orta meydancılarla kenar seyregen dolmuş
Etrafta çoğalmış hin sürü sürüngen doğmuş
Kalk gidelim ay balam bu el işe yaramaz.
Kolpa yapıyor çapsız haddini hiç bilmeden
Nerden geliyor bu hız rüzgâr dahi esmeden
Alışmış kekâ ayvaz ekmek elden su gölden
Sen ne söylersen söyle bu dil dişe yaramaz..
Beşiroğlu ... 26.02 2017
***
ASAYIM DİYORUM PASLI DİLİMİ
Asayım diyorum paslı dilimi
Kırk yıllık dostuma ruh diyen oldum
Çevrime koymuşlar eski filimi
Tiyatral işlere tuh diyen oldum
Hicret akşamında hep ağlayarak
Matemli abrul da kalp dağlayarak
Hükmeden huzurda bel bağlayarak
El pençe durana yuh diyen oldum
Kurulsun Tanrı'nın mizanı artık
Dilimi kitledim sürgüyle çatık
Saygın sayın naif abiler yatık
Sahte nebilere Nuh diyen oldum
Beşiroğlu ... 25.06.2018
***
OLAYDI
Hak adalet hür müsavat olsaydı
Ekmek elden suyu gölden el ele
Kurt kuzuyla gezmez miydi kol kola
Günah yasak rüya hayat olsaydı
Ne dert, ne ayrılık ve ne bir belâ,
Ne hararet ne hasretlik olaydı,
Ne ayrılık ne gurbetlik olaydı
Ruhlar fenâ bulmaz mıydı meselâ
Ne kalp olaydı, ne gönül ne de dil,
Sabır taşı dikilseydi her yerde,
Çöker miydi aşka demirden perde
Alem rahat heyhat dünya mutedil
Beşiroğlu ... 16.02.2017 (Olaydı)
***
OLDU
Caydım bu hayattan alışamadım
Sebebim bir idi gayri beş oldu
Kimseyle gönlümce barışamadım
Nasibim malamat başım keş oldu
Döküldü yapraklar sinem şaş oldu
Hain felek ile'n yarışamadım
Iyd'a vardım kuru soğan aş oldu
Sabrile kırklara karışamadım
Aşıklar toyunda atışamadım
Ne menem hicrandır bana yaş oldu
Hû deyip nefsimle yatışamadım
Atlastan yastığım tüydü taş oldu
Beşiroğlu ... 23.03.2018 (OLDU)
***
OLMAZ OLSUN
Al yanak üstünde hilal kaşları
Çingene karası zil olmaz olsun
Topuğuna değdi zümrüt saçları
Sürmene çakısı dil olmaz olsun.
Sevdiğim gül çehre övgüye şayan
Tersine tersine yürüdüm yayan
Cepken pik cep delik her yanım üryan
Bir yanıp bir sönen pil olmaz olsun.
Müptelâ olmuşum dilimde senâ
Huzurum kalmadı her ânım fenâ
Girmeden tövbesiz büyük günâha
Yaremi besleyen kül olmaz olsun.
Beşir halin avaz edip inledi
Kahrını sabrile tutup eledi
Ne haşa ne paşa yoldaş dinledi
Hazanda güldüren gül olmaz olsun.
Beşiroğlu | 11.12.2014 (OLMAZ OLSUN)
***
PERİ KIZI
Yastaydım üstüme ferahlık geldi
Afeti muazzam bir güzel gördüm
Gönül yaralarım pek harap idi
Dil harabatıma bir mesel sürdüm
Garip bir rûyanın zenciri oldum
Gönlümün şifası iksiri buldum
Çoban hikâyesi şi'rle uyudum
Rüyamda hep peri kızını gördüm
Beşiroğlu ... 27.01.2017 (PERİ KIZI)
***
POETİK SIZI
Ne dışımdasın ne içimde varsın
Sır gibi müphem pek muhteremsin
Gözde tüten buhar ten de baharsın
Fevkinde bir elem işrette demsin
Beşiroğlu ... (POETİK SIZI)
***
RİNDANE ANLAR
Yine akşam yine içimden geçti,
Vakit hayli hicran kalbe geç geldi,
Gönül sevdi eyvah kendinden geçti,
Neyleyim ahretlik dile felç geldi..
Değdikçe sırtıma o sivri cağlar,
Veyl sesleri beni maziye bağlar,
Sabır gani, dolar beynime ağlar,
Elvedâ demeklik bize güç geldi..
Gönüller tarûmar kalblerde gece,
Dinmiyor dinmedi bu fasit hece,
Korkarım sükûti hayal netice,
Eyvallah etmeklik göze hiç geldi..
Beşiroğlu | 21.08.2015 (RİNDANE ANLAR)
***
NAZİRE
Yahya Kemâl ..!
- Rahmetle anıyorum büyük üstadımızı-
"Bu son fasıldır ey ömrüm, ......................, "
demiş ya; Rindlerin Akşamın'da;
Bu son fasılsa eğer hazana asılıp geç
Sönse de köhne hayat masivadan kaçıp geç.
Ve o büyük kapıdan ellerini açıp geç
Ya kor akşamları yak ya türaba basıp geç.
Değme dursun keyfine rindi yalan âlemin
Kanma köhne eyyama gün seni boğmayacak
Ya arkasından ağla dinmeyen ah, elemin
Ve sayki bu ay bu gün bir daha doğmayacak.
Beşiroğlu | 19.02.2016 (NAZİRE)
***
RUBAİLER
Gün indi vakit işte kavuştu zevâle
Gel bre Abbas artmadan bizdeki nâle
Hasreti döğmeye bir işret olsa yeter
Pişsin dertler neşemize olsun nevale
Beşiroğlu | 18.10.2105 (RUBAİ)
***
Bu mahnı bu ahenk yandırdı bizi
Ala göz bir maral kandırdı bizi
Âlem ağlar dem dem ağlar kâinat
Kerbelâ’da an da sandırdı bizi.
Beşiroğlu ... 2016 (RUBAİ)
***
Dönmek için maziye hafızam n’isyan etti
Gizlediğim sırları âleme âyan etti
Farzı ayn-ı edâ çün huzura vardığımda
İpek libas giyindim anadan üryan etti
Belşroğlu ... 20.09.2016 (RUBAİ)
***
Gurbet yahşi hasret yahşi el güzel
Gamzeleri top top olmuş al güzel,
N’olur bir lahza da çıkıp bize gel,
Dudağında şir-ü şeker bal güzel..
Beşiroğlu ... 2015 (RUBAİ)
***
Okuyup yazmaz olduk fikrimin günahı ne?
Her gönüle dokandık zikrimin eyvahı ne?
Şem'i pervaneyim ben feleğin semahı ne?
Iyd'a perri kuşandık Beşir'in bu ahı ne..?
Beşiroğlu .. 12.09.2017 (Rubai)
____;
Şem: Mum., Semah: Dönmek., halk oyunu (dans)., Iyd: Bayram., Perri: Kanat, uçmak
***
Rüzgârla döndüm pervaneden âkim,
Kanatlarım delik ruhumla geldim,
Ve bir mumluk ömrü bin yıla bedel,
Çile denlerini üğütüp geldim.
Beşiroğlu | 06.12.2015 (RUBAİ)
***
Bu meczup gedanın baş tâcısın sen
Şol garip sevdanın mihrâcısın sen
Andelip eyliyor gülzarda feryât
Eylenmez gönlümün ilâcısın sen..
Beşiroğlu ... 15.05.2017 (RUBAİ)
***
Ben gamlarla dolmuşum gönül efgan eyliyor
Bülbül güle mi değdi gül mü figan eyliyor.
Kanat kanat büyüyen beyzi kuşlar yuvada
Alaturka şarkılar dil de eman eyliyor.
Beşiroğlu 07.01.2017 (RUBAİ)
***
Şikeste günüle murabba şarkı
Dildeste demiyle mahnı söylese
Sakiya cam ile teskin eylese
Yine de döndürmez dildeki çarkı
Beşiroğlu ... 05.06.2017 (SARMAL RUBAİ)
RUBAİ
Gözlerinin çapkın esrik dili var
Sabır şifresinin çelik mili var
Kibir sarayını gülle süslemiş
Bizim hicranede hasret yeli var
Beşiroğlu | 25.09.2016 (RUBAİ)
***
SARMAL HİKÂYE
Geldi geçti iyi kötü yaşadık
Sükûti akıbet değmez şeylerle
Yarım akıl sözde âkil beylerle
Can ocağımızda hayal kotardık
Kandilleri sönmüş bir şehir gibi
Kirli caddelerde sersefil kaldık
Namerde zığ ağu merdine baldık
Yılandan sağalan kür zehir gibi
Şiire, gazele daldık bir zaman
Şarkıya, türküye neşide olduk
Gönül eylemeye vesile bulduk
İşreti âlemde kaldık bir zaman
Hayat sahnındaki müşgül anlarda
Bazı mutrip bazı rind'î başlarla
Bazı makûl bazı hicv'i taşlarla
Çeliğe su verdik izbe hanlarda
Beşiroğlu ... 15 Mart 2016 (SARMAL HİKÂYE)
***
SARMAL İNTİZAR
Sen miydin her gece kapımı çalan
Sen miydin dizimde gözyaşı döken
Elleri koynunda boynumu büken
Sen miydin kalbimin berduşu yalan!...
Sen miydin bırakıp sefilce kaçan
Şuncağız hayatta vefâ bilmeyen
Gidip te bir daha geri gelmeyen
Sen miydin bahtımın baykuşu efgan !...
Beşiroğlu ... 17.09.2015 (SARMAL İNTİZAR)
***
SEÇ BENİ
Düştüm gayri kıraç gri toprağa
Ateş ile soğut beni aç beni
Aç bî ilaç nasıl geldim bu çağa
Ben ne menem faydasızım saç beni
Gurbet acı hasret beter çekemem
Kır bahçeme darı bulsam ekemem
Eynim pörçük belim bükük çökemem
Harman vakti darısızım teç beni
Yıllar varki hasretiyle yanarım
Kaybetmişim hafızamı ararım
Kime olmuş benden başka zararım
Ben özüme hayırsızım geç beni
Beşir derler adım ile sanıma
Dokun da bak aha şu sol yanıma
Ne hengâme yeğlemişim canıma
Can istersen sızım sızım seç beni...
Beşiroğlu ... 16.08.2017 (SEÇ BENİ)
***
DİKİLMİŞİM BEN
(Ömer Halisdemir Şehitimizin aziz hatırasına)
Kibrit şulesi mi yalar yüreğim
El’an kor aleve atılmışım ben
Dilimde hiç tat yok ağlar yüreğim
'Maraşlı Şeyhoğlu Satılmışım ben'
Gecenin köhnemiş karanlığında
Kızılca kıyamet boranlığında
Pespaye niyetin katranlığında
Ne menem düşmanla sarılmışım ben
Şarapnel yağıyor havadan yerden
Sarılmış dört taraf uğursuz şerden
Uçmağa varmak çün kutlu seferden
Şüheda kervana katılmışım ben
Ankara Malatya Edirne Bayburt
Ölmeye değmez mi bu güzel yurt
Ömer'im Halis'im rehberim Bozkurt
Kürşat destanına yazılmışım ben
Milletim yaşasın kıyamete dek
Süzülsün al bayrak gökyüzünde tek
Türk budun verirse dirseğe dirsek
Büsbütün âleme dikilmişim ben
Beşiroğlu | 07.08.2016
***
GETİRDİM
Uzak Asya Hazar Uygur el'inden,
Horasan Buhara Issık gölünden
Has Hacip Kaşkarlı Türk'ün dilinden
Göktürk yazıtından taşı getirdim.
Dönüp bir bakalım şöyle maziye
Ey belleyip düşmanını sez diye
Şah Süleyman emaneti Suriye
Baybars miğferiyle başı getirdim.
Afrin'e yürüyor er oğlu erler
Tarûmar ediyor düşman siperler
Bitecek inşallah berbat haberler
Hatça'dan dualı yaşı getirdim.
Hey Beşir perişan dilin kalender
Yakışmıyor bu hal sana bu keder
Muradın ne ise bir haber gönder
Haine çatılmış kaşı getirdim.
Beşiroğlu ... 24.01.2018 (GETİRDİM)
***
ŞIP DİYE
Şıp diye düşürdü suya tek damla,
Gitgide çoğaldı halkadan halka,
Yoğaldı birleşti gündüz akşamla
Lal olmuş diliyle yalvardı Hakka.
Hiç diyesi vardı tekledi sözü,
Bir daha iç çekti nefesi özü,
Üfledi kor od’u diliyle közü,
Zavallı haliyle yakardı Hakka.
Durdu bir lahza ki ilâhi vecde,
Yüzüstü kapandı yapmağa secde,
Üstünde oturup üç ayak sac da
Gam dolu kalbiyle hıçkırdı Hakka.
Beşiroğlu | 31.12.2015 (ŞIP DİYE)
***
TÜRKÜLER
Yanık bir ney sesi serde eserken
İlmik ilmik dokur hazı türküler
Gönül yad ellerde çile çekerken
Bastırır yarama tuzu Türküler..
Entarisi basma taze ferikler
'Al Fadimem' ak elinde ibrikler
Dudi dilli sanki meşkten esrikler
İndirir gönlüme buzu Türküler..
Beşiroğlu dehre bahane bulur
Hasreti derinde besleyip durur
Dideden inen yaş gamzede kurur
Biçare avazı nazı Türküler..
Beşiroğlu | 11.12.2014 (Türküler)
***
OLDU
Caydım bu hayattan alışamadım
Sebebim bir idi gayri beş oldu
Kimseyle gönlümce barışamadım
Nasibim malamat başım keş oldu
Döküldü yapraklar sinem şaş oldu
Hain felek ile'n yarışamadım
Iyd'a vardım kuru soğan aş oldu
Sabrile kırklara karışamadım
Aşıklar toyunda atışamadım
Ne menem hicrandır bana kaş oldu
Hû deyip nefsimle yatışamadım
Kuştüyü yastığım cana taş oldu
Beşiroğlu ... 23.03.2018 (OLDU)
***
DÜŞTÜ
Sel gider kalır yerde kuma düşmez bir damla
Şimdi arsız gönlüme ansız bir cemre düştü
Yağmur yağarken İl'de dama çıktım lambamla
Damdan yere uzandım alnıma temre düştü
Kalbe vesvese geldi zamanın akışında
Görünen yüz ben miyim ona her bakışımda
Tütünüm yanmaz m'ola çakmağı çakışımda
Üstat imdat hû dedim bahtıma emre düştü
Bşrğl ... 29.12.2017 (DÜŞTÜ)
Temre: Bir cilt hastalığı
***
GEÇİRDİM
Gri hallerimi dur da bir dinle
Şi'rimden bir lahza söyleyip inle
Cennette başbaşa sanki seninle
Çift gördüm hayatı şaşı geçirdim
Kalbimden dilime indirdin sızı
Dilimden düşmedin sen aşk hırsızı
Usandım çilenden gönül arsızı
Ne oyun ne oynaş.. yaşı geçirdim
Bu handa tatmadım mutlu bir günü
Ruhumu okşadın çile sürgünü
Vaveyla içinde ömrün her günü
Omzuma uslanmaz başı geçirdim.
Beşiroğlu ... 21.01.2017 (Geçirdim)
***
KOP TİPİSİ
Bu şimşir gibi buzul heybette,
Artık zamanlarımız kaldı şimdi hepsi bir hayal
Biz çok arşınladık buzul flu yalçınlıkları.
Kurtlar özgürdü o beyaz tepelerde...
Ulumalardan bir mana çözerdik;
Hür ve müstakil..!
Kayalardan aksederdi kar çıngırakları.
Lâyüseldi bize Kop dağlarımız..!
Dere geçitlerimiz
ve eteğinde Lolanli Boğazı,
Aksi seda ederdi bu yüce sessizlikler,
Şehitler hıyabanı,
Sanki Roma’ya uzanıyordu dörtnala kuzeyden
Atilla’nın beyaz atları.
İşte öylesine şevkimiz
Biteviye hırsımız vardı.
Ve o heyecanla bir senfoni yazardık o steplerde
Sarıkız, Temürağa, Garabet oynardık,
Gazel okurduk, ses verirdi ulu dağlar
Sami Kasap, taaa Malatya ovasından, Harputtan,
’Böyle bağlar, yar başın böyle bağlar’, derdi.
Bu davudi ahenk...
Zirvelerden yere inerdi
Havayı nefesimizle nefesimizle ısıtırdık,
Mey sıcaklığında
Terimizle ıslatırdık sıra dağları...
Ve
Bu yalçın beyaz etekler gramafonumuzdu..!
Bize yanık yanık fısıldıyordu, o tok sesiyle:
"Bir yanım Erzingân, vermem Bayburdu", diye...
Biz serdengeçtiydik..
Anadan, yardan, babadan
Baba vatan, Ana toprak, Yar bağrımızdı!..
Vatan şifa bulmayan göz ağrımızdı.
Ses dağlarımızdı, biz Kop Stepleriydik...
Beşiroğlu ... 30.04.2014 (KOP TİPİSİ)
***
KÜSMESİN
Al yeşilli beyaz yenli turnalar,
Seher yeli bizim ordan geçerken,
Yerde gökte kanat vuran sunalar,
Ele güne selâm söyle küsmesin.
Huzur ile kalbi selâm al götür,
Kalmamışsa oralarda hal hatır,
Sen yine de söyleyiver bir satır,
Bilâkayden gavim gardaş kızmasın.
Dil sılaya selam yazıp yolladı,
O taraftan esen yeli kokladı,
Anlatacak çok şey vardı sakladı,
Hatır gönül bilenleri yormasın.
Beşir der mi deli deli hususen,
Hırslarını ceste ceste derinden,
Hamûş ise hayâ ile arından,
Ayarını kimse çıkıp bozmasın.
Beşiroğlu … 01.02. 2016
NE FAYDA
Anladın ki yaşam bir tekâmüldür
Solundan sağına dönen ters dünya
Bir asır toplamı sayki bir gündür
Fırsatın miadı bolsa ne fayda
İnsanlık bir alem binit üstünde
Yedi kandil tekmil ümit içinde
Eğreti alemin sürgit deminde
Ruhsatın süresi dolsa ne fayda
Gönül sarayını yıkan gül isen
Nazenin bedeni yakan tül isen
Yürekte sönmeyen tüten kül isen
Ayarın yirmidört olsa ne fayda
Beşir'im ayarsız bozuk bu ayda
Çırpınır diz boyu küçümen çay da
Kalbi şikest olmuş dil-i hay hay da
Ebeden dünyada kalsa ne fayda
Beşiroğlu ... 19.11.2016
Sen gelemedin
Nazımı kınayıp Pirayenin aşkından bahseden sevgilim
Senin eskisi gibi hissetmediğin gün tekrar doğdum ben
Unutma her gün kendimden geçerdim ben, giderdim
Senin aptallığın oldu aptallığımı anlamama neden
Hmm Rosa Parks idölündü senin, hakkından gelemedim
Yenemedim, kadınsın hakkını korumak istemedin sen
Ve ben, yine buradayım, saçma bir uyguluma
Yazıyorum oraya buraya, yazamıyorum tavana
Şarkı söylüyorum ben anlayana, küfür ediyorum anlamayana
Bu günleri de gördük bak acıya dayana dayana
Senden vazgeçmekte güzelmiş, güzelmiş ölmek yana yana
Hayal kurmak yasakmış, gelecek yokmuş sana bana
Merhaba ve ben geldim, hayallerimizi terk ettim
Güle güle diyemedim, elveda diyemedim
Büyük aşkları küçük kelimelerle bitiremedim
Piraye gibi severdin, hislerini bilemedin
Aklımı kemirdim de sana gel diyemedim
Olsun, kendi hakkımdan gelebildim
Sen gelemedin
Bir hataydı
Belki de bir hataydı yirmi bir yıla
Yirmi birinci yüz yılı sığdırmak
Belki de hataydı "seni seviyorum"a
"Yüz yıl oldu seni görmeyeli"yi eklemek
Kimine göre aptal bir çocuğum
Kimi der ergenlikten çıkamadım
Kimine göre yürüyen bir ceset
Kimi der bi türlü kendim olamadım
Kimine göre yirmi bir yıllık çınar
Kimi der bu çocukta bi şeyler var
Kimine göre iki yüzlü bir adam
Kimi der "değişime açık olmak" güzel
Belki de bir hataydı
Yirmi birinci asırda
Yirmi bir yaşında olmak
Belki de bir hataydı şu yanlış çağda
Güzele güzel demek, aşık olmak
Kesinlikle bir hataydı
Kula kul olmak!
Kimine göre dün vardım yarın yokum
Kimi der her şeye vardır çözüm
Kimine göre hayat çok kolay, lokum
Kimi der ben bu oyunu bozarım, yokum
Kimine göre içmeden de sarhoşum
Kimi der yirmi bir yıl ve bom boşum
Kimine göre boş işlerle doluyum
Kimi der "bu yolun yolcusuyum"
Belki de bir hataydı var olmak
Seçim değil ama seçim olmuş yok olmak
Belki de bir hataydı insan olmak
O, bu, değil ama moda olmuş şeytan olmak
Belki de bir hataydı ona bakmak
Gözlerinde öleceğim sanmak
Yaşamak