Efkar
Canım sıkılır, yüzlerce yüzlerde asabiyet mutsuzluk
Her yanda kırıntılar ne bu saçma fasıl ne bu ruhsuzluk
Kış günü sabahları kahvaltılarım küçük ocakta
Küçük bir bakır çaydanlık ne büyük sıcaklık
Canım sıkılır, gözlerimde bütün ırmaklar kalır
Çok içiyorsun be adam
Halbuki duman odasında yananın adıdır efkar
Kirli bardaklara gelen saldırıdır ruhsuz laflar
Aramıyorum bir merhem
Beni bırakın
Damarlarımda gezenin adıdır serum
Ömrüm bitiyor
Bir avuç yıldız bile yok gökyüzünde
Soranda yok benim aldığım tavır da
Canım sıkılır, ilk defa bu kışta girmedim çileye
Zehir zemberek geçerdi bu karakışlar
Ne dermanı kaldı bedenimin
Ne de ruhumun gücü...