YALANLARLA YARINLARA
Üzerine göz yaşlarım gibi gökten damla, damla süzülsün yanlızlık,
Kahve fallarında kapını çalacak o kişi hiç çıkmasın,
Benim bu çektiğim acıların sebebi sensin ve kırğın bu kalp yanına kalmasın,
Umudum gözlerinde farklı bir siyah,
Küle çalan gerçeklerle, vedalar arasında kalan bu kalbi,
Senin gözlerinden göremezken,
Sana seninle veda ediyorum,
Birkan Çakır
Sesini Duyamam Titrer Ellerim
İpin ucu kaçtı kaç kez ,
Kaç kez yapıştı damağıma aşkın tortusu ,
Her şeyin sınırı var buralarda ,
Dünya işte,
Hep ufuğun çizğilerine hapsettiler hayallerimi ,
Olurda rüzgar kopartır ve alır şiiri dalından ,
Lekeler bırakıyorum beyaz sayfalara, yarım yamalak ,
Nereden bilrim ki karalanmış bir satırın kanatları çıkıp,
Ufkun üzerine kanat çırpacağını ,
Ve sana ulaşacağını ,
Senin hiç anlamadığın ,
Benim ilâle bet anlatamayacağım ,
Birkan Çakır
INSTAGRAM:cakir_1kan
Yüzüne çarpacak kapılar ,
Kanın akmayacak ama canın yanacak ,
Asık suratlarla bakacaklar ,
Sen kenarı açılmış ayakkabından utanırken ,
Onlar sana gülecek ,
Boyunu aştığı vakit dağlar ,
Kendini küçük hissedeceksin ,
Allah yazdıysa bozssun deme hiç bir zaman ,
O en hayırlısını sunan olacak ,
Gün gelecek kendi ördüğün duvarlar ,
Onların üzerine yıkılacak .
Beyaz Perde
Beyaz perdenin üzerine doğan güneş
Gözlerimi kapatıp kaybolsam
Yollar hep kapalı olsa
Yürüyen ağaçlar çoğalsa hep
Çamlarım yüklerin altında birer birer kırılıyor
Hükümsüz yük taşımak sadece canlarda olsa gerek.
--İlm-i Ledün ile Kaim--
Emrolunduğu üzere geldim,
Devr eyledim âteşin etrafında tavaf ettim.
Sabrettim ilimdir sabrettim,
Sabır dahi yakar âdemi ânı fark ettim.
Mest eyledim başımı ak ettim,
Sandım ki cennettir yattım önünde halt ettim.
Kafamın üzerine çöktü kâinat mahvoldum,
Emrolundu bir davet, çıktım Tûr'a gayb ettim.
Âzâd ettim gül ektim diken biçtim,
Nerede candaki cân kaybettim.
Cânı câna nakşetti,
Yanar içim cennet, kölesi oldu nefsim,
İstedikçe verdi şükrettim.
Doymak bilmedi nefs yaktıkça yaktı beni,
Âb-ı hayâttan aktı zaman içtim kana kana,
Kim kattı seni bu câna duruyorum şimdi yasağın başında,
Tatsam mı ucundan bir daha, cenneti semâ her şey mi mübâh.
Seyr-i âlem de mi devâ, bilmedim bilemedim.
Tatmak mı sınav, tatmamak mı günah?
Bilmedim bilemedim yardım et Allah.
Elhamdülillah.
Gittiğinde
En sevdiğin sarkilar tüm gün dilimde
En sevdiğin tatlıyı yedim az önce
Hirkani giydim üşüdümde
Oturduğun yere büzülüyorum
sıcaklığın diye
Siniyorum usulca kahve köşene
Işıklarıda açmıyorum kaybolma diye
Düşünüyorum en uzun gülüşünü
Ağlarken aklıma gelsin diye
Gözlerimi kapatıyorum hayalin
beliriyor odamın içinde
Sarılıyorum silsile
Mumun kokusu tenin kokusu yasın
dokusu
Hepsini çekiyorum içime
Işığı açmadan yine
Uzanıyorum saten çarşafımın üzerine
Yastığını da yikamadan öylece
Öpüyorum defalarca sen diye
Gömülüyorum çift kişilik yatağın sen
kişilik izlerine
Her zerrem sonbahar bu gece
Yastığın ıslanıyor dağılıyorum ince
ince
Birazdan dalarim düşlere
Fersah fersah gezerim anıları
"özlemek erken saattlere alınsın
sonra uykusuz kalıyor insan" demişti
şair
Ah sevgilim özlemek ne kelime
Kifayetide yitti şimdi inkarın kendiside
Ve son kez kırpıyorum gözlerimi
Teslim oluyorum sensiz gecelere